More
    Ana SayfaELEŞTİRİHaliç Goldenhorn Uluslararası Film Festivali Kapsamında İki Sinema Filmi Birden İzledim (Part...

    Haliç Goldenhorn Uluslararası Film Festivali Kapsamında İki Sinema Filmi Birden İzledim (Part 1)

    Dünya sinema temsilcilerini aynı çatı altında buluşturmayı hedefleyen Haliç Goldenhorn Uluslararası Film Festivaline sanatsal faaliyetler olarak “Bodrum Mektupları” isimli bağımsız bir sinema filminin hikayesini yazan ve baş rollerini Mehmet Okuroğlu ile birlikte paylaşan Gül Gülsün Yıldız tarafından özel olarak davet edildik.

    1- 5 Aralık tarihinde düzenlenen “2. Haliç Goldenhorn Film Festivali”nde finale kalan bağımsız sinema filmleri sanatseverler ile buluşturuluyor. 4 aralık pazar akşamı iki adet (“Bodrum Mektupları”, “Ben İyi Biri Olmadan Önce” bağımsız sinema filmi izleme şansı buldum.

    “Yıldız Tozu Film”in yapımcılığını üstlendiği Mehmet Çağrı Durak yönettiği “Bodrum Mektupları” ile yorumlamaya başlayalım.

    Geçmişten getirdiği travmalarıyla yaşamaya çalışırken tatil için Bodrum’a gelen Suzan ile dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşadıktan sonra tekrar Bodrum’a yerleşen, geçmişi yüzünden ruhu yaralı Fırat’ın, Bodrum’da karşılaşıp yakınlaşmalarını anlatan Gül Gülsün Yıldız, Mehmet Okuroğlu’nun dışında Cengiz Sezgin, Burcu Görek, Erol Yavan, Ünal Hakverdi, Bilge Aslan ve Mustafa Üzer’in yer aldığı bir sinema filmi “Bodrum Mektupları”

    Yorumlaya başlıyorum; dünya üzerinde birden fazla ülkede sayısını sayamacağımız kadar fazlayız insan olarak dolayısıyla her birimizin farklı farklı hikayeleri var. Sinema filminin hikayesini yazan Gül Gülsün Yıldız bizzat yaşanmış gerçek bir hayat hikayesinden yola çıkmış.

    “Bodrum Mektupları” neden izlenmeli?

    Birincisi gerçekten kanayan yaralara merhem olmaya ve artık bu kötü düzene dur demenin zamanı geldiğini ve geçtiğini artık bir şeyler yapmak için herkesin taşın altına elini koymasını gerektiğini anlatıyor bize hangi sorun derseniz zamanında hapishanelerde, sorgu odalarında kayıt altı tutulan şiddet ve tacizler. İkincisi evliliklerde veya ikili ilişkilerde aldatma konusu toplumca kanayan bir başka yara erkek yaparsa elinin kiri ama kadın yaparsa “vurun kahpeye” durumu. Üçüncüsü kadercilik saçmalığı herkes kendi kaderini yaşar bu doğru ancak birazda bizim elimizde oturduğumuz yerden kimse bize bir şey getirmez gidip kendimiz arar buluruz ve yaşarız ama buna rağmen hayatımızda düzene giren bir şey yoksa işte o zaman kaderdir. Dördüncüsü insanların başlarına gelen bu tür (Cinsel şiddet, Tecavüz) felakatlerden sorumlu tutulmaları veya kendi kendilerini sorumlu tutmaları sonucunda ortaya çıkan ve düzelemeyen travmalar. beşinci olarak dünya üzerinde yaşayan insanların dinî tercihi benimsememeleri (dinî ayrımcılık). Sadece bu mesajlar için bile izlenmesi gereken başarılı anlatıma sahip bir sinema filmi “Bodrum Mektupları”.

    Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş


    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler