Bilinçaltımın esaretinde miyim? Yoksa bilinçaltım mı esirim olan? Hayatımı taşlara adadığımdan beri onlarla avundum hep. Yontup anlattım, anlatıp yonttum. İçimdeki diğer ben çıkıp geldi bir gün… İhaneti hatırlattı ben unutmaya çalıştıkça. Pislik bir herife mi dönüştüm? Yoksa pislik olan hayat mıydı? “Yine mi sen?” “Ben zaten Sen’im Kemal. Gelen ben değilim sen kendine geldin” “Gitmeyeceksin yani” “Hiç gitmedim ki” Açılışa az bir zaman kaldı. Herkes görecek ihanetinizi ve ben Uzaktan izleyip unutturacağım bu ihaneti ruhuma. Her ihanet bir gün taşa döner Sergilenir şehrin meydanında. “Güzel söz” “Ben söylemedim, senin sözün bu” “Bunu yapma işte, GİT…” (Tanıtım Bülteninden)
Bugünkü incelememin konusu başlıkta da belirttiğim Sezer Soykök imzalı “TAŞ”
Yoruma geçmeden önce sizlerle paylaşmak istediğim şey. Gerçekten değer verdiğim hayatımda olmasını istediğim çok az insanın var olduğu. Bu birkaç insandan biri de değerli insan Sezer Soykök. Hepimiz gibi aslında genellikle neşeli, hayat dolu ve cana yakın bir insan. Okumuş olduğum bu ikinci romanında daha iyi anladığım bir şey varsa o da insanların ruh halini ön planda tutan Psikolojik hikayeler yazmayı sevdiği ve bu tür hikayeleri yazarken nasıl ince eleyip sık dokuyorsa bizlere de anlatmak istediği dünyanın geçişinin gayet net, anlaşılır olması.
Hala okumayan ve okumak isteyen varsa spoiler vermeden yorumlayayım hazırsanız. Değerli Sanatsal Faaliyetler takipçileri.
Aldatılmış bir heykeltraşın konusu ile başlıyor hikaye ve heykeltraşın zaman içinde değişen ruh durumunu anlatıyor. Kemalin yaşadığı güçlü hayal kırıklığı ve güven duygusunun zedelenmesi sonucu. Roman kahramanımız dağ evinde kendine ait bir ev tutuyor. Daha sonrasında kitabı son ana kadar elinizden bırakamayacığınız okurken adeta abartısız söylüyorum gözümüzde canlandırdığımız olaylar zinciri başlamış oluyor.
Kitabı okurken hiçbir şekilde sıkılmadım diyebilirim. Zaten yazar (Sezer Soykök) yazarken heykeltraş kemalin çevresindeki karakterleri bence kurgularken itina ile kurgulamış. Ve finale ulaştığınızda ilk hikaye Avcı’dan daha büyük bir şok bir etkisi yaratmayı başarıyor.
Psikolojik türde romanlar sevdiğim için keyif alarak bitirdim bitirdim kitabı. Sıra sizde.
Ve son olarak bir kez daha söylemek istiyorum. Teşekkürler Sezer Soykök iyiki varsın.
Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş