Ulaş Bahadır’ın Senayosunu Son nefesine kadar her anını günlüğüne yazan Carina Cuanna’nın günlükteki notlarından etkilenerek yazıp yönetmenliğini üstlendiği “Madımak: Carina’nın Günlüğü” Sinema filmini dün izleyebildim.
Ulaş Bahadır’ın Senayosunu Son nefesine kadar her anını günlüğüne yazan Carina Cuanna’nın günlükteki notlarından etkilenerek yazıp yönettiği Sinema Filmi Denise Ankel, Füsun Demirel, Altan Erkekli, Rıza Akın, Mustafa Alabora, Muhlis Asan, Ulaş Bahadır, Serkan Genç, Barış Ordu, Meray Ülgen, Erdal Tosun, Umut Kurt gibi geniş oyuncu kadrosuna sahip.
Konusu: 1993 yılında kadınların toplumdaki yerini araştırmak için Türkiye’ye gelen Carina Cuanna, 2 Temmuz’da Sivas’a gider ve Madımak Oteli katliamında yaşamını yitirir. Son nefesine kadar her anını günlüğüne yazan Carina Cuanna’nın adım adım Madımak Oteli’ne gidişini ve katliamın nasıl ve kimler tarafından gerçekleştirildiğini an ve an tüm gerçekliği ile anlattığı Gerçek bir yaşam öyküsü.
Eleştirime başlarken. Türk milletinin vicdanında derin yaralar açan Madımak katliamını cesurca gözler önüne seren en iyi filmlerden biri diyebilirim. Filmin geneline az sonra değineceğim ama önce söylenmesi gerekenler var.
Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılarak 2’si otel görevlisi, 33’ü aydın olmak üzere 35 kişinin katledildi. 1982 doğumlu biriyim dolayısıyla 2 Temmuz 1993 Sivas Katliamı gerçekleştiği sırada 11 yaşındaydım. Ben 11 yaşında bile Aydının ne olduğunu çok biliyordum. Çünkü okulda bize öğretiyorlardı. Genellikle öğrenim görmüş, çok okumuş, kültürlü, bilgili, görgülü, ileri ve açık düşünceli, kendisi aydınlanmış olduğu için çevresini de aydınlatabilecek nitelikte olan kişilere Aydın deniyor. Şimdi belki de diyorsunuz ki bana ne senin o zamanki yaşından. Ancak atlatığınız bir şey var. Cahil düzdür, Yüksek seslidir, Hazıra alışıktır, Ayrıştıramaz, düşünemez. İşte bu cehaletin sonucu maalesef Madımak Oteli katliamı.
Kaynaklardan aldığım bilgiler ışığında biraz daha açarsak ; Sivas Katliamı, Madımak Katliamı ya da Madımak Olayı olarak bilinen 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta gerçekleşen ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında öncelikle Türkiye’nin değerini bilmeden kaybettiği binlerce insandan biri Aziz Nesin’i hedef alarak Madımak Oteli’nin yakılması ve çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylardır. Madımak olayında dışarıda toplanan göstericilerden de iki kişi de hayatını kaybetmiştir.
Keşke böyle bir olay hiç yaşanmasaydı da “Madımak: Carina’nın Günlüğü” Sinema filmi de yapılmasaydı. maalesef bu olay yaşanmış ve filmin Yönetmeni Ulaş Bahadır, Tuzluçayır Cemevi’nde kendisine hediye edilen Carina’nın günlüğünden etkilenerek “Madımak katliamı anlatılacaksa buradan yola çıkmak en doğrusu” diye düşünerek kaleme almış ve yönetmiş. Dolayısıyla yeterince sert ve çarpıcı bir dram izlediğimi düşünüyorum. Özellikle de bu filmin sinemasal açıdan gösterdiği cesaretin onda birini tarih inceleyen projelerinde göstermesi gerektiğine inanıyorum.
İşlediği konu itibari ile sosyal bir yarayı gözler önüne sermesi bakımından faydalı bir böylesi cesur filmde rol aldıkları için. Denise Ankel, Füsun Demirel, Altan Erkekli, Rıza Akın, Mustafa Alabora, Muhlis Asan, Ulaş Bahadır, Serkan Genç, Barış Ordu, Meray Ülgen, Erdal Tosun (Mekanı cennet olsun), Umut Kurt ve diğer tüm oyuncuları da ayrı ayrı tebrik ediyorum.
Sonuç olarak izlenmeye değer bir film olduğunu düşünüyorum. Maalesef böyle bir filmi televizyonda yayınlayamazlar. Sizin izlemeye aydınlama ihtiyacınız varsa tavsiye ediyorum.
Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş
