Alevilikte kan bağı ile aktarılan “analık” ünvanını, o soy ağacından olmamasına rağmen alan bir kadındır. Hayatı boyunca insanlara yardım etmesinden dolayı iyilik meleği olarak anılan ermiş bir kadın olan Elif Ana’nın hayat hikayesinden esinlenilerek kurgulanan “Elif Ana ” Sinema Filminin ihtişamlı galası Cemal Reşit Rey Konser Salonunda ünlü konukların katılımıyla gerçekleştirildi. Bizde sanatsal faaliyetler olarak ekibin bu heyecanlı gününde onları yalnız bırakmadık.
Sağlığında insanların yardımına koşmasıyla tanınan ve ermiş olduğuna inanılan Alevi toplumunda önemli bir yere sahip olan Elif Ana’nın hayat hikayesinden esinlenilerek kurgulanan Genel sanat yönetmenliğini Orhan Aydın’nın, cast direktörlüğünü Muhlis Asan’ın üstlendiği, Kazım Öz, Nihat Behram’ın kaleme aldığı ve Semir Arslanyürek, Kazım Öz’ün yönettiği Kahramanmaraş’ın çevre ilçe ve köyleri ile Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde 1,5 senede binbir emekle çekilen filmin dev kadrosunda Aliye Uzunatağan, Ali Sürmeli, İlyas Salman,Orhan Aydın, Levent Üzümcü, Füsun Demirel, Sermiyan Midyat, Muhlis Asan, Hülya Diken, Necmettin Çobanoğlu, Turgay Tanülkü, Tuğba Özay, Öykü Şahin, Erdal Ayna, Sadık Gürbüz, Cezmi Baskın, Mert Kayacık, Kazım Çarman, Rıza Sönmez ve Cansu Fırıncı’nın yer aldığı bir sinema filmi “Elif Ana”
Öncelikle nasıl bir hikaye izleyeceğinizi bilmeniz açısından Elif ana kimdir? kaynaktan almış olduğum bilgiler ile önce kendisini tanıtayım; 1908 yılında doğan, insanların yardımına koşmasıyla tanınan ve ermiş olduğuna inanılan Akdemir köyünde yaşayan 30 Ekim 1991’de 83 yaşında ölen Elif Ana Alevi toplumunda çok önemli bir yere sahip bir insanmış. Kendi adıyla anılan bir ocağın kurucusuymuş.
Yorumlaya başlıyorum; önce şunu söyleyerek başlayayım, Anadolu ermişlerinin hikâyeleri hepimiz tarafından aslında büyük merak konusudur. “Elif Ana” bana göre politik bir mesaj kaygısı gütmeyen sinema filmi. Gözlemlerime dayanarak söylüyorum ermiş bir insanın yaşamından her şeyden biraz alarak Kazım Öz, Nihat Behram kendilerine özgü üsluplarıyla anlatmışlar, filmdeki gerçekliğin yalnız bana değil genel anlamda filmi izleyen tüm seyircilere de geçeceğinden şüphem yok.
Spoiler vermeden filmden neler aldığımı sizlere aktarayım, anadolu insanı saftır, temizdir, eğitimsizdir ancak cahil değildir. cehalet çok farklı bir durum yıl olmuş 2022 bir ay sonra 2023’e gireceğiz nice üniversite mezunu cahil insanlar ile dolu etrafımız. İşte bu filmde Anadolu insanının saf ve temiz ruhunu görüyoruz. Bir eleştirmen olarak değil bir insan olarak altını çizmek istiyorum Türkiye’nin geçmişten beri çözüm bekleyen, ama sürekli ertelenen kronik bir hastalığı olarak gördüğü Alevi (sanatsever, ilerici, gereksiz bağnazlıktan uzak, aydınlık insan topluluğu) sorunu yani ayrımcılık oysaki Irk, etnik köken, ulusal aidiyet, sınıf, kast, din, kanaat, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, dil, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet özellikleri, yaş, sağlık durumu veya diğer türde durumumuz her ne olursa olsun hepimiz bu coğrafyada yaşama eşit muamele görme hakkına sahibiz. Yorumun başında her şeyden biraz alarak demiştim, siyasi nedenlerle körüklenen Alevi-Sünni ayrılığının Kahramanmaraş’ta gerginliğinin tırmandığı bir dönemde, 19 Aralık ile 26 Aralık 1978’de Kahramanmaraş’ta meydana gelen Alevilere yönelik katliamı cesurca gözler önüne sermekten çekinmiyor. İstiklâl Harbi veya Millî Mücadele, Kurtuluş Savaşının daha doğrusu hepimizin baş kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’e saygı durşunuda ihmal etmiyor. 1970 yılında, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Alpaslan Özdoğan, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin’le birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nun kuruluş çalışmalarını yürüten Sinan Cemgil’i de filmin genel hikayesinde görüyoruz. Eee artık gerisinide üşenmeyin gidin izleyerek kendiniz görün.
Birazda teknik bakımından inceleyelim; senaryonun ve rejinin ne kadar önemli olduğunu gösteren bir sinema filmi “Elif Ana” her şey dozunda, insani tüm dertleri olması gerektiği kadar anlatmış bence. Dev oyuncu kadrosuna yaraşır biçimde harika görsel efektler kullanılmış. Genel olarak bakıldığında her insanda olması gereken en önemli iki unsur (iyilik ve güzellik unsuru) bize güzel ve akıcı bir dille anlatılmış, çok başarılı bulduğum bir sinema filmi izledim dün akşam. Yanlız bu noktada söylemezsem içimde kalır, kendi yazdığı ve kendi yönettiği hep güldürürken düşündürdüğü filmleri ile tanınan hayranı olduğum Sermiyan Midyat bu kez ağlatırken düşündüren bir kompozizyon çiziyor abartısız söyüyorum izlerken gözlerim doldu.
Harika bir ekip, muhteşem bir reji ve izlenmeye değer oyunculuklar ile dolu. Mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum diyerek yorumumu burada sonlandırıyorum.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş
