Mütevazı kişiliğinden ödün vermeden yıllarca tiyatroda, dizi ve sinema sektöründe emek harcamış, çalıştığı tüm projelerde başarıyı yakalamış değerli İnsan Deniz Salman ile siz sanatsal faaliyetler takipçileri için keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Bize Biraz Kendinizden Bahseder Misiniz?
“1973 Malatya’nın Arguvan İlçesinde doğmuşum. Bir yaşındayken taşınmışız İstanbul’a. Doğduğum yere çok uzun yıllardır gitmedim. Ülkenin her ilçesine gittim neredeyse turneler sebebiyle, ama memleketim hiç denk gelmedi. Her şeye rağmen kültürünü sever ve olabildiğince yaşarım. Bir Arguvan Türküsü duyduğumda, nerede olursam olayım ağlarım… Sonra yıllar su gibi aktı tabii… Liseyi Şehremini Lisesinde okudum. O yıllarda tanıştım tiyatroyla Bakırköy Halk Evi’nde. Halkevleri’nin darbe sonrası yeniden açılış süreciydi. Bir çok kurs vardı ve ben hasbelkader tiyatro dedim, sonra da hayat bize bu yönü çizdi. Sonra konservatuvar sınavları süreci başladı. Ve nihayet Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni kazanıp orada okudum. Buradan bir kez daha minnetlerimi iletiyorum Müjdat Gezen Hocamıza. Çünkü; bizden hiçbir şey talep etmeden koskocaman öğretmenlerden ders almamızı sağladı. Okul bitince gerçek hayat başladı tabii. Bir çok oyun, televizyon dizisi, sinema filmi, reklam devam etti. Bir süre sonra gelecekte. Hayatımın büyük kısmını kaplayacak olan seslendirme sanatı girdi yaşamıma”.
Pek Çok Sanatsal Alanda Karşımıza Çıkıyorsunuz Size Göre Hangisi Daha Keyifli?
“Bu sorunun cevabı biraz kısa olacak; aslında hepsini ayrı sevsem ve yaparken mutlu olsam da. En keyiflisi sahnede olmak yani tiyatro”.
Sizi Tiyatroya Yönlendiren Şey Ne Oldu Hayatınızda?
“Beni tesadüfler itti galiba çünkü aklımdan pek geçmeyen bir şeydi tiyatro. Ve tabii sahne kapanına girince her şey değişti”.
Sahnede Yer Almak Nasıl Bir Duygu?
“Bu çok zor anlatılamaz ki yaşamak lazım. Bazen bir fırtınada yürümek, bazen aşık olmak, bazen korkmak, bazen hüzünlenmek, bazen sonsuzca mutlu olmak, bazen, bazen, bazen… Ya da bu duyguların ve durumların hepsinin harikulade bir şekilde harmanlanması gibi”.
Sanata Olan İlgi Hangi Ülkede Daha Fazla Size Göre Türkiye’de mi? Avrupa’da mı?
“Bu soruyu yanıtsız bıraksam daha iyi olacak sanırım. Neden mi? Çünkü; hem çok uzun cevaplamam gerekiyor hem de çok sert olabilir”.
Edebiyatla Aranız Nasıl?
“Çok iyi. Bizim işimizin bir parçası olması dışında da büyük bir ilgim var. Yazmak da en büyük hobilerimden biri. Yeni kurduğum “SÖZŞİİRSANAT” adlı tiyatromun oyunlarını da kendi yazdıklarımdan seçiyorum. İlk oyunum ” ÜÇ KİŞİLİK MEDENİYET” seyirciden tam not aldı metin olarak ve yayımlanma aşamasında”.
Neden Tiyatro?
“Çünkü hayat zor. Oysa sahne kolay; gerçek değil, ama garip bir gerçeklik hissi var. O anda faturalar yok, ihanetler yok, boş kavgalar, gürültüler, acımasızlıklar, şiddet ve yalnızlık yok. Orada tek başınıza oynasanız bile samimi bir kalabalık içindesiniz”.
Tiyatronun Hayatınızdaki Yeri Nedir?
“Hayatımın tiyatrodaki yeri nedir diye sormalıydınız bence, çünkü; benim için çocuklarımdan sonra ilk sırada gelir tiyatro”.
Tiyatroda Oynamadığınız Fakat Oynamak İstediğiniz Bir Oyun Ya da Karakter Var Mıydı?
“Üçüncü Richard oynamak isterim mesela, Ağzı Çiçekli Adam bunlar ilk sayabileceklerim ve tabii her rolü oynamak isteriz, her rolde kendimizi bulmak”.
Türk Seyircisinin Tiyatro Ve Sahne Sanatlarından En Büyük Beklentisi Nedir Sizce ?
“Sanırım çok düşünmemek ve bolca gülmek. Ne yazık ki çok güvendiğim gençler arasında da bunu böyle imiş gibi görüyorum. Her konuda ne kadar ileri olsalar da tiyatro konusunda biraz üzücü bir tablo var gibi geliyor bana”.
Tiyatro Seyircisinin Durumu Hakkında Görüşleriniz Nelerdir?
“Bir önceki soruya cevabımla bunu bütün düşünebiliriz. Doksanlı yılların ortaları ile iki binli yılların başlarında farklı bir yönelim vardı. Ama son yıllarda pek hoşlanmadığım bir eğilimde genel anlamda seyirci. Bunun açıklaması tabii çok uzun cevap olur ve politik olarak da başımız ağrıyabilir siz anlayın artık”.
Tiyatronun Hangi Özelliği Sizi Etkiliyor?
“Canlı oluşu, her şeyin o an yaşanıyor olması ve seyircilerin varlığını hissedip nefeslerini bile duyarak yoluna devam etmek”.
Son Olarak Bu Güzel Röportajı Okuyacak Olan Sanatsal Faaliyetler Takipçilerine Söylemek İstediğiniz Bir Şeyler Var Mı?
“Tiyatroya gidin, seyredin ve farklı olanı arayın. Aslında tiyatro sizsiniz. Ve unutmayın orada siz varsınız; sadece kaba güldürülere layık değilsiniz. İnce eleştiriler, boyutlu karakterler, zekice işlenmiş metinlerde arayın”
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş
Bu ropörtaj için ben de size teşekkür ederim…
