7. derece bir memurun, sıradanlıktan, sınıfsal farklılıklardan akli dengesini yitirmesi, memurun kendi ağzından anlattığı “Bir Delinin Hatıra Defteri” isimli Tiyatro oyunu dün akşam Asmalı Sahne’de Tiyatro severler ile buluştu. Bu harika oyunu yeni izleme şansım oldu.
Düşünce , inanış ve davranışları açısından topluluktan farklı olma durumuna biz delilik diyoruz.
“Bir Delinin Hatıra Defteri” isimli eser. Mizahçı bir yönü olan Rus yazar olarak bilinen, Realizm akımının etkisinde kalarak eserlerini yazan, Rusya’nın siyasi ve toplumsal sorunlarını eserlerinde eleştiren ve büyük beğeni toplayan Nikolay Gogol’un en önemli öykülerinden biri olarak kabul edilir.
Konuyu özetlersek; Devlet memuru olan, başarısız olduğu için küçük düşürülen ve eleştirilen kahramanımız, hayatını, işini ve çevresindeki insanları günlüğü aracılığıyla kimi zaman mizahi, yoğun olarak ise dramatik bir şekilde anlatıyor. İnsanı delirten yada yaşamdan soğutan nedenler nelerdir sorusuna yanıt aratıyor. Nikolai Gogol gibi bir yazarın, zekâsını ve hicivli yazım tarzını deneyimleme şansı buluyoruz.
Aslına bakarsanız, Kahraman çıldırdıkça, hayatı sorgulamak için toplumsal bilincin yokluğunda gerçeği düşüncelerine göre ters biçimde şekillendirmesi. Karakterin bakış açısından anlatılış biçimi ve günlük olayların geçmiş zaman anlatımı ile şimdiki zamanda bunlarla ilgili düşüncelerin ve çağrışımların kayıtlarını gelişigüzel bir şekilde karıştırması. İrrasyonel bir biçimde sahnede seyirciye aktarması açısından bana göre mükemmel bir hikaye.
Zihinsel olarak dengesiz bir adamın kalbe dokunan öyküsünü izliyoruz sahnede ve ayrıca akıl hastanesindeki, günümüzde aramızda dolaşan delilerin karşılaştığı insanlık dışı ve şok edici muameleyi de görmezden gelmememiz konusunda bizi uyarıyor.
Genel olarak baktığımızda güzel kurgulanmış bir oyun var karşımızda başından sonuna kadar seyrettirmeyi başardı bana göre. Yavaş bir tempoda değil. karakterin değişimini oyun içindeki detaylarda rahatça görme şansınız oluyor. Dram ile mizahı ustalıkla dengelediği ve bunu sonuna kadar sürdürmeyi başardığı için Yönetmen Erdoğan Maksut’u takdir ediyorum. Ses & Efekt Tasarım Gizem Çoban’a ait ve bana göre harikalar yaratmış.
Nikolay Gogol’un yazdığı karakteri kendi tasarladığı kostümleri ile yaratması ve o karakteri işlemesi konusunda, Mustafa Kaygusuz’un gayet incelikle çalıştığını sahnede görebilirsiniz. Oyuncu yanlız bununla da sınırlı kalmamış elbette oyunun formatı gereği sahneyi tamamen kullandı. Sahnede hiç durmadan nefes almadan hareket eden bir oyuncu izledik. Ancak bana göre yanlızca metne göre oynamadı kendinden de çok şey kattığını ve bazende doğaçlama kattığını da gözlemledim sahnede. Bizlerinde yer yer psikolojisinin bozulduğu bu günler de, Ülkemizde hala sanatın var olduğunu ve hala bir şeyler üretmek için gece gündüz çabalayan insanlar olduğunu görmek beni son derece memnun ediyor.
Son olarak, gidilip görülmesi gereken bu güzel oyunu izleyen seyircilerin pişman olmayacağını düşünüyorum. Not alın ve izleyin bence.
Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş
