More
    Ana SayfaELEŞTRİDede torun arasındaki karşılıksız sevgi "Dedem Ve Ben" İsimli Tiyatro Oyununu sizler...

    Dede torun arasındaki karşılıksız sevgi “Dedem Ve Ben” İsimli Tiyatro Oyununu sizler için yorumluyorum

    Kemah/Taşbulak köyü yararına düzenlenen “Dedem Ve Ben” İsimli Tiyatro Oyunu dün akşam Bağlarbaşı Kültür Merkezi Avrasya Salonunda Kemah Dernekleri federasyonu başkanı Üsküdar il meclis üyesi Fahrettin Arslan ve etkinliği düzenleyen Taşbulak köyü derneği başkanı Aytekin Kökel’in katılımıyla Tiyatro severler ile buluştu. Sanatsal faaliyetler de sizler için oradaydı.

    Ülke olarak, çok sıkıntılı günlerden geçtiğimizi hepiniz biliyorsunuz. Ülkemiz insanının, sevgiye, hoşgörüye en çok ihtiyacının olduğunu düşündüğüm bu günlerde. Topluma sevgiyi, en iyi anlatmanın yolu sanattan geçmektedir bana göre. Karanlıkları aydınlatacak olan Sanatın ışığından başka bir şey değildir.

    Oyunun oyuncu kadrosunda oyunun yönetmeni olan Ferdi Atuner, Orhan Kökel, Osman Cavcı, Tolga Öz, Seçil Özçakmak, Aslı Kökçe, Pınar Gordie yer alıyor.

    Aile, bireyin ve toplumun fonksiyonlarında en temel öğe olarak bilinir. Bireyin yaşamında çok önemli bir yer tutan sevgi ihtiyacı, duygusal gelişim, psikolojik gelişim, eğitim, kültürel değerleri kazanma gibi temel ihtiyaçlarını karşılayan Ailedir. Aile üyeleri arasındaki ilişkiler ve aile ortamı, bireyin kendine güvenmesini, kimlik kazanmasını, kişilik gelişimini, sosyal beceriler geliştirmesini ve topluma adaptasyon sürecini olanaklı hale getirir. “Dedeler ile torunların ilişkileri, içerisinde sevgiyi, muhabbeti barındıran bir ilişkidir. Dünya tıp tarihinde henüz kullanılmayan ama ilerleyen yıllarda önemi ve değeri öğrenilecek olan en önemli ilaçlardan birisidir. Denilmiş kaynaklara göre. Bu noktada insan ve toplum hakkında eserler yazmış bir yazar olan Kasım Uçkan. Dede torun arasında bu karşılıksız sevgi üzerinden anlattığı hikayesi ile dün akşam seyircisine duygu dolu anlar yaşattı.

    Oyunun konusuna gelince; Küçük Cem, annesi babası ve dedesiyle mutlu mesut bir hayat sürdürmektedirler. Cem’in annesi oğlu ve dedesi arasındaki samimiyetlerinden bir parça rahatsızlıklar duyar. Oğlu derslerinde çok başarılı olduğu hâlde annesi, onun dedesiyle oynamasına karşı çıkmaktadır. Komşusunun ona akıl vermesiyle dedeyi huzur evine yollar. Daha sora neler mi olur?

    Az öncede bahsettiğimiz gibi oyunun yazarı Kasım Uçkan yazdığı hikayeleri Tiyatro yoluyla seyirciye aktarmada başarılı, reji koltuğunda ise yine başarılı bir isim var Türk tiyatrosunun Mihenk taşı Ferdi Atuner. Baştan sona kadar büyük bir hayranlıkla izlediğim bir reji vardı dün yine karşımda. Ses ve Işık geçişleri için Nartan Büyükyıldız’ı, Dekor için Asım Ünal’ı ayrıca tebrik etmek istiyorum.

    Oyunculuklar ise bana göre gayet iyiydi. Tek tek kısaca değinerek devam edelim. Osman Cavcı; Çocukluğumdan beri hayran olduğum bir oyuncu kendisi, samimi duyguların yer aldığı oyunda Özellikle Tolga Öz ile muhteşem bir ikili olmuşlar Küçük Cem’i çok iyi oynadı hareketleri, ses tonu bence güzeldi. Tolga Öz; Dede olarak çıktı karşımıza oyunun ana karakteri olarak işi biraz daha zordu diğerlerine göre seyirciyi interaktif olarak oyunun içine alıp güldürürken bir yandan da gözyaşlarını tutamayacakları bir performans sergiledi. Seçil Özçakmak; işte oyunun bir zor karakteri daha Cem’in annesi olarak izledik kendisini rolünün hakkını veren bir performans sergiledi öyle ki tutucu bir anne olarak seyircinin nefretini toplamayı başardı. Konusu gereği oyunun geneline bu üç isim hakimdi ancak Cem’in babası olarak izlediğimiz Orhan Kökel; sahne enerjisi her zaman yüksek olduğundan seyirciden olumlu reaksiyon almayı başardı.

    Pınar Gordie; Sahnede seyirci ile bağını iyi kurabilen bir oyuncu bana göre, ve başka bir oyundan koşa koşa gelip dinlenmeden sahneye çıktığı için. İçindeki Tiyatro aşkının herkeste olamasını istiyorum ve kendisini ayrıca takdir ediyorum. Ve tabi ki son olarak Ferdi Atuner elleri öpülesi Tiyatro duayeni rolü küçük olmasına rağmen seyirciyi performansı ile büyülemeyi başardı.

    Sonuç olarak Tiyatro iyi ki var. Hep var olsun. Tüm ekibe canı gönülden teşekkür ederim. Orhan Kökel’in nazik daveti ve oyun sonrası konuşmasında sanatsal faaliyetlerden de onur konuğu olarak bahsettiği için ayrıca teşekkür ediyorum. Ajandanıza not edin ve ilk fırsatta gidin bence.

    Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler