Sanatsever olmak pek kolay değil bu ülkede maalesef.
Kitap okuma alışkanlığımız yok.
Kitaplar, başı ve sonu olmayan bir dünya; okumanın asla sonu yoktur ne kadar okursan o kadar iyidir hayatının sonuna kadar okuyabilirsin. Ama Kütüphaneleri, müzeleri, sergileri pek sevmiyoruz.
Kendinizi mutlu, huzurlu, keyifli, depresif, terk edilmiş, kaygılı hissederken dinlediğiniz birçok şarkı size moral verebilir müziği dinlerken hissettiğiniz ruh halinizin düzelmesine sebep olabilir
Maalesef;
Klasik müziği, operayı , baleyi hemen hemen hiç tanımıyoruz resim sergilerine gitmiyoruz.
Ve hala iyi bir tiyatro izleyicisi değiliz.
Çünkü nerede olduklarını umursamazca davranıyor çoğunlukla burada insanlar, gerçekten zevk aldıkları için tiyatroya gitmiyorlar. İnsanların cep telefonu kullanmayı bir hak olarak gördükleri bir toplumdayız toplumumuz bireylerinin çoğu böyle düşünüyor. Tiyatro da insanı insana anlattığı için yaşadığı ortamdan etkilenmek zorundadır. İnsanlar gereksiz yere bir birbirlerinin dikkatini dağıtıp duruyorlar.
Sanat bizde biz kültürlüyüz demek için kullanılan bir araç bence. operadan nefret ederiz, ben operaya çok giderim deriz. Jazz dan nefret eder ama sosyal medyada hava atarız.
Tabii ki bunu aşağılamak için söylemiyorum anlatmak istediğim şey kitap okumak, Klasik müziği, operayı , baleyi izlemek, insanın düşünsel, duyusal ve estetik gelişimine hizmet eden, insanı yetkinleştiren vazgeçilmez bir toplumsal olgudur. İnsanca yaşam için zorunlu bir gereksinimdir.
Sanata daha çok değer veren bir toplum olmak dileği ile…
Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş