Hüseyin Öztürk tarafından sahneye konulan eşsiz dansları, görsel şölenleri, güçlü sahne prodüksiyonu ile “Kırmızı Balık Denizaltı Müzikali” çocuk tiyatrosu oyununu, 18 ağustos Pazar günü, yeğenim Poyraz vesilesiyle izlemeye gittim.
Oyunda; sahnede, Kırmızı Balık, Yummi (Yengeç), Benekli (Deniz Yıldızı), Deniz kızı Lena var.
Oyun hakkında ; “Kırmızı Balık Denizaltı Müzikali” oyunun içinde Kırmızı Balık ve arkadaşları Alfabedeki harflerimizi, deniz ve çevre temizliğini, diş ve ağız sağlığının önemini ve Arkadaşlığın ne kadar önemli olduğunu öğretiyorlar. Ayrıca interaktif bir müzikal geleceğimiz çocukları hem eğlendirip, hem de düşündürüp Pedagog desteği ile gelişimlerine katkıda bulunuyorlar.
Sahne gözlemlerime geçmeden önce söyleyeceklerim var. Tüm dünya için, çocuklar geleceğimiz olan çocuklar. birer hazinedir hatta hazinenin işlenmemiş elmaslarıdırlar. “Ağaç yaşken eğilir” demişler. Bu nedenle çocuklar için yazılmış eğlendirici ve eğitsel oyunlar doğru yapılırsa takdire şayandır. Ama kötü bir amaca hizmet ediyorsa uzak durmak lazım. Kötü bir amaca hizmet dedim ama baştan söylemem lazım, ben sanatın genel olarak kötü amaçlı kullanılmadığını düşünenlerdenim ancak istisnalar kaideyi bozmaz. Dolayısıyla çocuk tiyatrosu yapmak, eğitimle özelliklede okul öncesi eğitimle ilgili bir şeyler yapmaya çalışmak bence takdire şayan.
Sahne gözlemlerime geçiyorum; Dört ekip ve toplam yirmi kişiden oluşan bir kadroya sahip Müzikaller serisinin bir parçası “Kırmızı Balık Denizaltı Müzikali”. Oyunun yazarı ve yönetmeni Hüseyin Öztürk. İlginç olan oyuncuların yüzlerinin ve sesleri olmaması. Maskotlar ve af buyrun çocuk tiyatrosuna çok hakim değilim kostümlü oyuncular diyeceğim. Sadece sahnede kuklalara hayat veriyorlar. Umarım haddimi aşan bir şey söylemiyorumdur. Organizasyonuyla bizzat her ayrıntısına kadar ilgilenen Berkan Öz’ün daveti üzerine gittim ama ne yalan söyleyeyim gitmeden önce biraz ön yargı vardı kafamda. neden ? diye soracak olursanız. Sonuçta gittiğim oyun bir çocuk oyunu ben sadece yeğenimin eğleneceğini düşündüm. Kendimin eğleneceğini hiç düşünmemiştim. Hele ki kafa çok doluyken ama öyle eğlenceli bir müzikal hazırlamışlar ki tüm samimiyetimle söylüyorum 40 dakika olan oyun süresi boyunca yaratılan o mistik dünya sizi esir alıyor. O hayal dünyasına dalıp günlük, haftalık, aylık dertlerinizden uzaklaştırıyor gerçekten. Yeğenimin annesi yani kız kardeşim de dahil olmak üzere bayağı eğlendik sahnede izlerken.
Elbette sahnede emek gerektiren her şey zor ve yorucu ancak, bu oyunda dikkatimi çeken gerçekten oyuncuların çok zor bir görev üstlendiği çünkü o kostümlerin içinde yaz sıcağında oradan oraya oradan oraya atlayıp zıplamak şarkılar eşliğinde dans etmek oldukça yorucu olsa gerek. Bundan dolayı kostümlerin içinde kim var, kendileri paylaşmadığı için bilmiyorum ama çocukları eğitmek adına verdikleri çabadan dolayı hepsini tek tek tebrik ediyorum.
Oyunda hem yazar hem de yönetmen olarak karşımızda olan Hüseyin Öztürk, oyunda çocukların hayal gücünü süsleyen bizleri denizin altındaymış gibi hissettiren bir dekor tercih etmiş dekor konusunda 10 üzerinden 9 puanı hak ediyor. Çok Yalın sade bir dil tercih etmiş yazarken yani 2 yaşındaki bir çocuk da bu oyunu izlese gayet iyi anlar, 5 yaşındaki bir çocukla oyun izlese gayet iyi anlar. Okul öncesi yada okuldaki eğitimlerine büyük katkı sağladığına şüphe yok.
Son olarak; Psikolog: Sedanur Korkmaz, Yazan ve Yöneten: Hüseyin Öztürk, Genel Koordinatör: Emre Öztürk, Sahne Amiri: Miray Çelik, Ses Işık: Murat Ünal, Dekor Tasarım: Tuğçe Öztürk, Maskot Tasarım: maskotcu.net, Müzik: Murat Aşkan, Afiş tasarım: Ömer Işık Organizasyon: Berkan Öz @etkinlikzamani. Sanat adına çok kıymetli bir davranış sergileyip geleceğimiz olan çocukların “sanat” ile büyümesine vesile oluyorsunuz. Ayağınıza taş değmesin. Yolunuz her daim açık olsun.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş
