Baştan sona tamamen karmaşa dolu. Kahkaha tufanı “Vay Başıma Gelen” tiyatro oyununu dün akşam, Harbiye’de bulunan Getronagan Lisesinden Yetişenler Derneği’nde izleme fırsatı buldum. Sanatı özellikle tiyatroyu çok sevdiğimden ve sahne gözlemlerimi iyi yaptığımdan, değerimi bilen insanların olduğunu bilmek bana işimi daha büyük bir şevkle yapma olanağı sunuyor. Dolayısıyla Huzurunuzda ne yaptığımın farkında olan ve bana bunu hissettiren insanlardan biri olan Kirkor Dinçkayıkçı’ya nazik davetinden dolayı teşekkür ediyorum.
Kirkor Dinçkayıkçı’nın yönetmen koltuğunda oturduğu, bilindik anonim bir eserden esinlenilerek sahnelenen, tiyatro oyununun oyuncu kadrosunda Jbid İskenderoğlu Kalaycı, Eray Taş, Alen Akmercan, Selin Çavuşoğlu, Natali Mihranyan, Aylin Keşişoğlu yer alıyor.
Konusundan bahsedeyim kısaca; hayatını kariyerine adamış ve bu yolda yalnızlığı tercih etmiş başarılı bir avukat’ın, Halası tarafından sıra dışı ve biraz da çılgınca yöntemlerle evlendirilme çabası anlatılıyor.
Hazırsanız Yorumlamaya başlıyorum; Öncelikle, tüm samimiyetimle söylüyorum, içinde bulunduğumuz bu zor zamanlarda, birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerde yine sanat ile güçleniyoruz. Sanat sadece eğlenmek için değildir. Ancak eğlenmeye hasret kaldığımız zamanlarda bu tarz oyunlar seyircinin tiyatroya ilgisini arttırıyor diye düşünüyorum tabii bu benim şahsi fikrim. Kazanmak zorunda olduğunu düşündüğü büyük bir davaya hazırlanan avukatımız evinde oturmuş çayını yudumluyor. Yeğeninin evlenmesini çok isteyen halası onu telefonla arıyor. Buraya kadar her şey normal, Yeğeninin evlenmesi için bulduğu çılgınca yöntem olayların seyrini “Fars” bir oyun tadında değiştiriyor. Fars bir oyun tadında dedim ama lafın gelişi oyun aslında karikaturize edilmiş karakterler ile süslü sağlam bir Romantik Komedi.
Hazırsanız sahne gözlemlerimi aktarmaya başlıyorum; Romantik Komedi olmasına Romantik Komedi fakat aynı zamanda oyun içerisinde hayli törpülenmiş keskin toplumsal içerikli çok sağlam derin mesajlar içeriyor. Örneğin günümüz ilişkileri, aşk ve evlilik kavramları kör göze parmak şeklinde değilde daha naif bir dille irdelenmiş.
Rejiden bahsederek devam edeyim; yönetmen koltuğunda oturan Kirkor Dinçkayıkçı’nın, “Vay Başıma Gelen” tiyatro oyununu sahneye uyarlarken gayet ciddi bir çalışma felsefesi izlediği, yapmış olduğu çok ince dokunuşlar ve zekice kurgular bir tiyatro eleştirmeni olarak gözümden kaçmadı. Öncelikle dekor anlamında sahnenin her köşesini kullanmayı tercih etmiş. Seyirciyi, oyunun içinde tutmayı hedefleyerek oyunun komedi dozunu olabildiğince geniş tutmuş. Oyun içindeki tüm karakterlerin içsel duyumlarının dışa vurulması açısından da oldukça başarılı. Görevini başarı ile yerine getiren kostümler. Zengin olmasına rağmen sahneyi boğmayan muhteşem bir dekor ve göz yormayan ışık tasarımı ile büyük emekle hazırlanmış olduğu belli olan oyunu izlerken büyük keyif aldım.
Geçelim oyunculuklara; körü körüne yapılan her eleştiri bana göre boş laflar içeren eleştiri özelliği olmayan eleştirilerdir. Dolayısıyla her zaman sahneyi çok detaylı inceliyorum. İzlerken çok güldüm yalan yok ama gülerken bir yandan da oyunculukları detaylı bir şekilde inceledim. Elbette oyunculukların akılda kalıcı olmasındaki başarının sırrı önce rejiden kaynaklı ancak daha önceki yorumlarımda da belirttiğim gibi bana göre oyunculuk belli kalıplara sıkıştırılacak bir meslek değil. Daha önceki tiyatro deneyimlerini bilmiyorum sadece bu oyunda gördüğüm kadarıyla, oyunun seyir zevkini yükselten kendilerine hayran bırakacak şekilde, akılda kalıcı, izlemesi keyifli karakterlere başarıyla can verdiler tüm oyuncular.
Sonuç olarak; hayli törpülenmiş keskin toplumsal içerikli çok sağlam derin mesajları, son derece eğlenceli diyalogları ve başarılı kurgusuyla, “Vay Başıma Gelen” başarılı bir Romantik Komedi.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş
