Reha Özcan Kumpanyası’nın sahnelediği “Bir Garip Orhan Veli Müzikali” 26 kasım cumartesi akşamı Cevahir Sahne’de seyircisiyle buluştu. Çok uzun bir zamandır izlemek istediğim fakat bir türlü fırsat bulamadığım müzikali sonunda izleyebildiğim için mutluyum.

Yorumlamaya geçmeden önce oyunun konusunun ilham kaynağı olan Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914, İstanbul – 14 Kasım 1950, İstanbul) hakkında da kısaca bilgi aktarayım; Garip hareketi, garip akımı ya da birinci yeni olarak bilinen; Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday ile birlikte öncülüğünü yaptığı şiir hareketidir. Türk şiirinde o güne kadar yer etmiş kalıp ve anlayışlardan kurtulmak gerektiğini savunur ve biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp söyleyiş güzelliğini esas alır. Cumhuriyetçi bir yazardır. Daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir. Can Yayınları tarafından yayımlanan Bütün Öyküleri adlı kitapta yedi öykü bulunmaktadır. Altı öykü Orhan Veli’ye aittir. Son öykü ise bir çeviri öyküdür. Orhan Veli, William Saroyan’ın “Love, Here Is My Hat” adlı öyküsünü “Yaşasın Aşk” adıyla çevirir ve 1952’de Vatan gazetesinde yayımladı. Şair otuz altı yıllık yaşamına şiirlerinin yanı sıra hikaye, deneme, makale ve çeviri alanında birçok eser sığdırdı.Garip akımının kurucusu şair Orhan Veli Kanık, 1950’de hayata veda etti. Orhan Veli’nin ölüm şekli, O günden bu yana Türkiye’de bazı konularda değişen bir şey olmadığını ortaya koyuyor. Orhan Veli, Ankara’da bir gece sokakta bir belediye çukuruna düştü ve başından yaralandı (10 Kasım 1950). İki gün dinlendikten sonra İstanbul’a gitti. İstanbul’da bir arkadaşının evinde öğle yemeği yerken fenalık geçirdi ve hastaneye kaldırıldı (14 Kasım 1950) . Alkol zehirlenmesi teşhisiyle tedavi edildi, ancak beyin kanaması geçirdiği sonradan anlaşıldı. Aynı gün akşama doğru komaya giren Orhan Veli, geceleyin saat 23.20’de hayata gözlerini yumdu. Şiirlerinden yapılan seçmeler İngilizce, Fransızca, Rusça, Yunanca gibi çeşitli dillere çevrildi.

Hazırsanız müzikali yorumlamaya başlıyorum; Tabi öncelikle edebiyat alanında birçok önemli eser bırakan böylesi bir değerin sahnede anlatımı da bir o kadar zor ve önemli tiyatro açısından. “Bir Garip Orhan Veli Müzikali” çok önemli bir yazma yeteneği olan bir yazar olan Murathan Mungan tarafından kaleme alınmış, yönetmenleri Murat Sarı ve Ayşegül Hardeyn’in modern yorumuyla sahneleniyor. Ben bugün biraz yazım kalıbımın dışına çıkacağım klasik her zamanki gibi yazardan metinden yada rejiden bahsetmeyeceğim. Genel olarak bahsedeceğim.

Seyretmiş olduğum “Bir Garip Orhan Veli Müzikali” bana göre ufak tefek eksikleri olsa da alışılmışın, olağanın sınırlarını aşan bir tiyatro oyunu. Orhan Veli’nin İstanbul’u dinliyorum, tren sesi, kapalıçarşı, dedikodu, kitabe-i sengi mezar, harbe giden, baş ağrısı, sabaha kadar, ne kadar güzel, efkarlanırım, güzel havalar, hürriyete doğru, değil, dalgacı mahmut, bedava, vatan için, kuyruklu şiir, birdenbire, hayat böyle zaten, mahallemdeki akşamlar için, deniz, veda, İstanbul türküsü ve yazmış olduğu şarkıya dönüştürülmüş daha nice güzel şiirini Nejat Dimili, Alpay Vural, Melike Çetin’den oluşan bir orkestra ile Reha Özcan’ın olağanüstü etkileyici oyunculuğuyla izledik.

Reha Özcan’ın insanı bir duygudan alıp diğer bir duyguya götüren oyunculuğu var bu müzikalde, biz seyircilerini hipnoz etti adeta oyunun bazı yerlerinde seyirciyi de oyuna dahil etti. İtiraf edeyim bazı yerlerde gözlerim doldu. Daha da fazla bir şey söylemek istemiyorum çünkü ben buraya ne yazarsam yazayım sizin yaşayarak görmeniz lazım diye düşünüyorum.

Sonuç olarak bu oyunu kaçırmamanız gerektiğine inanıyorum ve bu muhteşem performansı muhakkak izlemenizi öneriyorum.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş