More
    Ana SayfaRÖPORTAJNiyazi Gezer ile Sanatın Farklı Alanlarında İz Bırakan Bir Yolculuk

    Niyazi Gezer ile Sanatın Farklı Alanlarında İz Bırakan Bir Yolculuk

    Bazen bir karakterin ruhunda, bazen bir sahnenin kurgusunda, bazen de bir öğrencinin gözlerinde iz bıraktı. Oyunculuğun getirdiği derinlik, yönetmenliğin sağladığı vizyon ve eğitmenliğin taşıdığı sorumluluk onun sanat yolculuğunu çok yönlü bir deneyime dönüştürdü. Her adımında anlatacak bir hikâyesi, aktaracak bir bilgisi vardı. Sadece sahnede değil; kuliste ve sınıf ortamında da iz bırakan bir sanatçıyla; Niyazi Gezer ile tutkuyu, disiplini ve ilhamı bir araya getiren bir hayatı konuşuyoruz. Bu röportajda, yalnızca bir meslek yolculuğunu değil; tutkuyla şekillenmiş bir hayatı okuyacaksınız. Hazırsanız başlıyoruz.

    Bize Biraz Kendinizden Bahseder Misiniz?

    “1964 Çanakkale doğumluyum. Tahsillerimi İstanbul’da tamamladım. 1986 yılında Mustafa UZUNYILMAZ’ dan oyunculuk eğitimi aldım. Bir yıl sonra Hüseyin Hilmi BULUNMAZ ile tanıştım. Birlikte Basın Müzesi Tiyatro Topluluğu’nu ve Bulunmaz Tiyatro’yu oluşturduk ve 1991 yılına kadar birlikte çalıştık. Aynı yıl Oda Tiyatrosu Kaan ERKAM ile tanıştım ve 2002 yılına kadar oyunculuğa burada devam ettim. Aynı zamanda ödenekli ve özel tiyatrolar da oyunculuk ve yönetmenlik yaptım. Ayrıca bazı kamu ve özel kuruluşlar da temel oyunculuk ve beden dili eğitimleri verdim. 2010 yılından beri Oda Tiyatrosu’nda oyunculuk, yönetmenlik ve eğitmenlik yaparak sanat hayatıma devam etmekteyim”.

    Sanata Olan İlgi Hangi Ülkede Daha Fazla Size Göre Türkiye’de mi?  Avrupa’da mı?

    “Avrupa da tüm sanat dallarına ilgi ve katılım sağlanıyor. Türkiye de ise her sanat dalının katılımcıları farklı. Tabi bu da Avrupa ve Türkiye arasındaki kültür ve eğitimden kaynaklanıyor. Aileden başlayıp tüm eğitim kurumların da sanatın insan için bir ihtiyaç olduğu vurgulanmalı”.   

    Türk Seyircisinin Tiyatro ve Sahne Sanatlarından En Büyük Beklentisi Nedir Sizce?

    “Gerçekliği ve doğallığı görmek. İnsanları, yaşanmışlıkları ve olayları bilmek. Gördükleri ve öğrendikleri ile empati kurarak farkındalığı yaşamak”.

    Sizi tiyatroya yönlendiren Şey Ne Oldu Hayatınızda?

    “İlkokul 4. sınıfta öğretmenimiz bizi Fatih Reşat Nuri sahnesinde oyuna götürdü. Oyundan çok etkilenmiştim ve uzun süre yerimden kalkamadım. Öğretmenime ben de oyuncu olacağım dedim ve bugüne geldim”.

    Tiyatronun Hayatınızdaki Yeri Nedir?

    “Hayatımın tamamına yakını diyebilirim. Uzun provalar, oyunlar, eğitimler, yazmak, tekst ve kitap okumak hayatımın uzun bir süresini dolduruyor. Ama yine de mutluyum çünkü istediğim işti ve severek yapıyorum”.

    Güne Başlamanın En Güzel Yolu Nedir Sizin için?

    “Sıcak demli bir çay içmek. Günlük gazeteyi okumak. Günlük programı yapıp pozitif düşünceler ile sokağa çıkmak”.

    Kötü giden bir Günün Sonunda Kendinizi Rahatlatmak için Neler Yaparsınız?

    “Deniz kenarına ya da ormanlık alana gider yürüyüş yaparak sorgulama yaparım”.

    Tiyatroda Oynamadığınız Fakat Oynamak İstediğiniz Bir Oyun Ya da Karakter Var Mıydı?

    Çok oyun oynadım çok karakter canlandırdım. Onun için içimde kalan bir uhde yok”.

    Karın Doyuran Bir Meslek Mi Sizce Oyunculuk?

    “Oyunculuğu meslek edindiysen bilinçli ve layığı ile yaparsan para kazanırsın. Çünkü oyunculuk bir hobi değildir meslektir”.

    Oyunculuk eğitimleri konusunda ne düşünüyorsunuz?

    “Oyunculuk gerçek bir tiyatro sahnesinde usta çırak ilişkisi ile öğrenilir. Kitaplar ile oyunculuk öğrenilmez. Onlar sadece bilgi kazandırır. Tıp kitabı ile bir hastayı tedavi edemezsin. O bilgiler ile onlarca hastayı deneyimleyerek tedavi edebilirsin. Günümüz konservatuarlarında gençler kalıplaştırılıyor. Onlar da gerçek sahneye geldiğinde kalıpları kıramıyor ve bocalıyorlar”.

    Son Olarak Bu Güzel Röportajı Okuyacak Olan Sanatsal Faaliyetler Takipçilerine Söylemek İstediğiniz Bir Şeyler Var Mı?

    “Olmaz mı? Sanatın hiçbir dalından kopmayın ve zaman ayırın. Sanat dünya görüşünüzü, hayat felsefenizi ve özgüveninizi olgunlaştırır. Sanat sizin dışınızdaki insanları, yaşamları, olayları ve düşünceleri size yansıtır. Özellikle tiyatroları boş bırakmayın. Bir oyun fiziksel ve düşünsel olarak çok emek harcanarak sahneleniyor. Yalnız her oyunu ve oyuncuyu eğer beğenmediyseniz alkışlamayın. Acımasız birer eleştirmen olun ki onlar da hatalarını anlasınlar ve gerçeği yakalasınlar. Her konuda birçok kitap okuyun. Bilgi dağarcığınız genişlesin ki her şeyi olduğu gibi kabullenmeyin sorgulama yapın.  Düşünceleriniz derin olsun söz ve davranışlarınız yalın olsun. Anlık yaşayın. Kararınızı verip hemen uygulayın. Çünkü bir daha o fırsat elinize geçmez. Sizler diğer insanların kuklası değilsiniz. Kararlarınızı kendiniz verin. Sevgi ile kalın. Bizleri buluşturan bu sohbetin mimarı Sanatsal Faaliyetler Murat Karakaş kardeşim sana sonsuz teşekkürler ve sevgiler”.

    Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler