More
    Ana SayfaELEŞTİRİ“Mezarcı” Tiyatro Oyununun Yorumu İle Sizlerleyim

    “Mezarcı” Tiyatro Oyununun Yorumu İle Sizlerleyim

    Dün akşam “Mezarcı” tiyatro oyunu Besa Sahne Cevahir‘de sanatseverlerle buluştu. Bizde Sanatsal Faaliyetler olarak oradaydık.

    Hayata felsefi açıdan bakan başarılı yazar Gazi Tuğrul Ertuğrul’un kaleme aldığı,yönetmenliğini “Dionysos Tiyatro” nun kurucularından biri olan ve aynı zamanda Genel Sanat Yönetmeni, tiyatro oyunlarının çevirisini yapan, yöneten ve oyuncusu olarak ta karşımıza çıkan Erdem Topuz üstlenmiş ve tek kişilik oyunda Erdem Topuz baş rolü tek başına göğüslemiş.

    Oyunun konusu kısaca şöyle; Sisli ve puslu bir kasabanın mezarlığında mezarcısının gözünden ölüme ve yaşama aynı zamandan ve aynı yerden bakma denemesi.

    Ve hazırsanız yorumlaya başlıyorum; “Mezarcı” ismine bakıldığında ne kadar klişe değil mi? mezarlıklar da bekçilik yapan, çukur kazan, para alıp mezar sulayan insanlar ve ölüm hakkında bir şeyler anlatacak işte diyorsunuz değil mi? söz konusu sanatsa bir kez daha düşünün derim. İsmine aldanıp klişe bir şeyler göreceğinizi düşünmeyin sakın. Aslında ana fikir net (kim olursak olalım bu hayatta sınavda olduğumuz ve bu sınavın bir gün biteceği gerçeği) olsa da sadece tek bir ana fikir üzerinde ilerlemeyen bir metin yazmış Gazi Tuğrul Ertuğrul ana fikir etrafında pek çok kez döndürüp, her dönüşümüzde farklı bir şeyler düşünmemize zorlayan bir metin. Yeri gelmişken söyleyeyim, ben prömiyer heyecanına ortak olmak istemiştim ama tesadüf eseri babaannem vefat etti, ölünün arkasından konuşulmaz o yüzden konuşmayacağım ama oyunu izlerken bazı yerlerde babaannemin de yaptığı onca şeye rağmen ölümlü olduğunu ve bedeni toprağa girdiğinde, ben bu yazıyı yazarken bile her türlüsünden böcekler tarafından yendiğini bana düşündürmesi açısından da önemli.

    Rejiden bahsederek devam edelim; bana göre en zor kısım işte burası metinden ne alınması gerektiğini anladığımız yer tiyatro sahnesi, şunu da söylemek lazım metin ne kadar iyi olursa olsun, eğer sağlam ve titiz bir reji yoksa yada metin, reji iyi ama oyunculuk seyirciye geçmezse tüm emekler çöp demektir. Pek çok tiyatro oyunu izledim bazen reji kaynaklı, bazen oyuncu kaynaklı hatalar gördüm ama hiçbir zaman beğenmediğim bir oyunu yorumlamadım bu güne kadar dolayısıyla dün akşam yine söylemek gerekirse bir tiyatro oyunu izlemedim. Yaklaşık 1,5 saat tiyatro oyunu izlemekten daha fazlasını yaptım. Mesela oturduğum yerden kalktım ve mezarlığı gezmeye başladım, biraz abartıyorum belki ama dün akşam yaşadığım şey benim için inanılmaz bir deneyimdi. Çok uzattın sadede gel diyenler için biraz daha detaylandırayım; balonlar, zincirler, ipler, ölü baykuş cesetleri, kazma, kürek, üzerimizi örten toprak, çivili tahtalar ve yazılı taş mezarlar. Baktığınızda net olarak zaten oyunda olmadığınızı tiyatro oyunundan çok ürkütücü bir korku tünelinde hissediyorsunuz ve bunu hissetmenizi sağlayan tek bir amaca hizmet amaçlı olmayan her bir nesne ve detay sahnenin üstünde. Ses, ışık ve müzikle daha da anlamını kazanan bir anlatım dolayısıyla bir tiyatro eleştirmeni olarak bana söyleyecek söz bırakmayan titiz, ayrıntılı hazırlanmış bir reji uygulamış Erdem Topuz. Tabi sadece mezarlık değil sahnede gördüğümüz, iki arada bir yer Araf’ı görüyoruz ve “Mezarcı” bir insan değil doğa üstü bir varlık aslında.

    Peki ya semboller; sanırım bu yazıyı okuyunca Erdem Topuz bana bayağı bir kızacak, oyun daha yeni niye bu kadar çok detay verdin diyecek. Ama bazen ne anladığınızı okurlarınıza fazla spoiler vermeden anlatmanız gerekir. Mesela salıncağın ne işi var mezarlıkta, yaşam ve ölüm ile bağlantılı sonsuz bir döngüye işaret ediyor. Varoluş ile yok oluş arasındaki iplere bağlanmış bir salıncak.

    Ve son olarak oyunculuk; yılbaşı öncesi kendime iyilik yapmış oldum çünkü insan beyni genelde hayatın rutininden tek lob olarak çalışır çoğu zaman ama dün akşam Erdem Topuz benzersiz bir sahne aksiyonu ve sınırları zorlayan performansı ile izleyen tüm seyircinin beyinlerinin her iki lobunu da aktif hale getirdi. Seyirciyi aktif bir zihinsel süreçle içine dahil eden bir oyun “Mezarcı”. Kendi açımdan değerlendiriyorum oyunun bütününü anlamak için önce sahneye pür dikkat yoğunlaştım, nesnelerin anlamını çözdükten sonra oyun metniyle oyuncunun vücut dili arasındaki ilişkiye yoğunlaştım. Gazi Tuğrul Ertuğrul’un yazdığı metni Erdem Topuz çok zorlu ama zorluğu derecesinde insanı hipnotize eden ve mutluluk, üzüntü, korku, şaşkınlık duygularımızı yukarı taşıyan bir oyunu nefes kesici performansı ile bizleri büyüledi.

    Sözüm sanatseverlere eğer bu oyunu izlemezseniz hiç tiyatro severim demeyin. Eğer izlerseniz zaten ne demek istediğimi anlayacaksınız. Klişe bir şakayla yorumumu sonlandırayım seneye görüşürüz değerli sanatsal faaliyetler takipçileri.

    Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler