Yerli korku sineması için projeler üreten başarılı kardeşler Esma Şevik ve Çeken Adam Yunus Şevik’in “Kulyas 2: Zikr-i Ayin” korku filminin galası dün akşam Torun Center Sinemalarında gerçekleşti. Dün akşam gerçekleşen galaya çok sayıda davetli katıldı. Sanatsal Faaliyetleri bir kez daha onur konuğu olarak davet etmeyi ihmal etmediler.
Türk – Amerikan ortak yapımı, Amerika Film Şirketi Dras Film Universal. Türk Film şirketleri Dras Film Pictures ve İlka Yapım yapımcılığında, senaryosunu Esma Şevik’in yazdığı, yönetmenliğini Yunus Şevik’in üstlendiği “Kulyas 2: Zikr-i Ayin”korku filminin oyuncu kadrosunda Can Yavuz, Seda Başayvaz, Cihan Yıldız, Muharrem Fındıcak, Fatih Uçar, Gül Arslan, Aynur Mutlucan, Zuhal Deliagaoğlu, Charlie Akduman, Dicle İkbal Karahan, Derin İzlem Karahan, Veysel Demir, Beste İdil Çağraşan, Hülya Çağraşan, Sıddık Ozan Kaya, Ayşe Ekinci, Elifsu Yıldırımlar ve Hüseyin Can Altıngünlü yer alıyor. Filmin Görüntü yönetmeni Furkan Yorgun, müzikleri ise Gökçe Kuran’a ait.
Filmin konusu ise kısaca şöyle: Film, Helen’in sevdiği adamı geri kazanmak için yasaklı büyüler yaptırmasıyla Kulyas cinlerinin lanetini uyandırmasını konu ediniyor. Sevdiği adamı geri kazanmak için büyücüye giden Helen, yasaklı büyüler yapar. Ancak bilmediği kutsal bir soy bağı vardır ve bu büyüler, nesiller boyunca süregelen Kulyas Cinlerinin lanetini yeniden uyandırır. Artık cinlerin boyut kapısı açılmıştır. Sevdiği adam felaketlerle karşılaşırken, Helen kendisini korkunç olayların içinde bulur. Soyuna ve kendisine bulaşan lanetten kurtulmak için Kars’taki dergâha giden Helen, burada Mustafa Hoca ve Yavuz ile birlikte cinlerle mücadeleye girer. Yasak bir aşk, kanlı büyüler ve cin ayinleriyle karanlık sırlar açığa çıkar. Helen’in kurtuluşu ancak büyük bir bedelle mümkündür. Kars, İstanbul ve Amerika üçgeninde geçen bu hikaye, 18. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze uzanarak Kanlı Cin tarihini ortaya çıkarır.
Değerli Sanatsal Faaliyetler takipçileri, spoiler vermemeye özen göstererek kendimce yorumlayayım hazırsanız; “Kulyas 2: Zikr-i Ayin”, türün meraklılarını hedef alıyor. Türk korku sinemasında son yıllarda sıkça karşımıza çıkan “cin temalı” yapımlardan biri. Devam filmi niteliğinde olan bu yapım, ilk filmin bıraktığı yerden devam etmenin ötesinde ilkinden çok daha farklı bir seyir zevki sunuyor bana göre izleyicisine. Spoiler vermemeye özen göstererek daha detaylı anlatacağım elbette.
Öncelikle yine Senaryodan başlayalım. Esma Şevik’in senaryosu, hem kültürel ritüel hem metafor tabanı hem de karakter iç çatışmalarıyla dikkat çekiyor. Hikâye zengin, gerilim ve korku öğeleri inanç kurgusuyla bütünleşmiş durumda. Esma Şevik’in korku temalı filmlerde sürprizlere açık bir yazım tarzı var. genelde her filminde ve bu filmde de aynı incelikle işlemiş. Yani klişeler ile örülü evet ama konusal anlamda belli bir noktadan sonra kurgu sizi başka yere çekiyor ve neler oluyor diye afallamaya başlıyorsunuz. Ve sürpriz finalli severler final tam bir sürpriz.
Rejiden devam edelim; bu yapım bence yalnızca korkutmaya değil, aynı zamanda bir atmosfer yaratmaya ve seyircinin zihninde iz bırakmaya odaklanıyor. Yunus Şevik (Çeken Adam)’in filmdeki en dikkatimi çeken tercihlerinden biri, korku öğeleri bakımından anlatıyı aceleye getirmeden, yavaş ama kararlı bir tempo ile ilerletmesi. yönetmen bunun yerine gerilim hissini sahne yerleşimi, karakterlerin detaylı analizi ve çevresel detaylarla örmüş. Bu tercih sayesinde klasik korku ve gerilim türüne hitap eden yapımlarda kullanılan bir ani korku efekti tuzaklarından uzak, daha psikolojik ve atmosferik bir korku hissi yaratılıyor. Ritmin yavaş ama istikrarlı ilerleyişi, seyircinin sinirlerini ince ince geren bir yapı kurmuş. Filmdeki kamera çalışmaları son derece bilinçli. Dar, geniş ve karanlık alanlarda yapılan çekimler, makyaj ve görsel efekt kullanımı karakterin sıkışmışlık ve tehdit altındaki psikolojisini başarıyla yansıtmış . Özellikle ayin sahnelerinde kullanılan dairesel kamera hareketleri, ritüelin mistik ve rahatsız edici yapısına bayıldım. Filmdeki montaj yapısı, bilinçli olarak dağınık ve zaman zaman izleyiciyi rahatsız edici şekilde kurgulanmış. Bu, özellikle ana karakterin akıl sağlığını kaybetmeye başladığı sahnelerde bilinçli bir “gerçeklik kırılması” hissi vermiş. Oyuncu Yönetimi bakımından rejideki önemli başarı noktalarından biri de oyuncuların doğal ve aşırıya kaçmayan performansları. Özellikle korku anlarında karakterlerin abartıya kaçmayan, gerçekçi tepkiler vermesi, filme inandırıcılık katıyor. Yönetmen, karakterlerin korkusunu sadece çığlık ve panikle değil, sessizlikle, titrek bakışlarla ve kararsızlık anlarıyla da aktarmayı tercih etmiş. Reji ile alakalı çok şey yazabilirim ancak son olarak bir şey daha söyleyip sizleri de fazla sıkmadan sonlandırayım reji kısmını; Türk korku sinemasında yerel öğeleri kullanarak atmosfer yaratmak her zaman kolay değildir. Ancak “Kulyas 2: Zikr-i Ayin”, geleneksel motifleri başarılı bir şekilde modern sinema diliyle harmanlayarak bu zorluğun üstesinden geliyor. Yunus Şevik (Çeken Adam) yönetmenliğinde şekillenen yapım, izleyiciyi derin bir korku evrenine sürüklüyor.
Ve dürüst olmak gerekirse Senaryo klasik “cin korkusu” formülünü takip etse de, olay örgüsünün akıcılığı ve kurgudaki dengeli tempo, filmi türdaşlarından ayırıyor. Türk korku sinemasının sıkça başvurduğu temaları yenilikçi bir bakış açısıyla ele alarak, yerel korku anlatısına katkı sunuyor.
Geçelim bir diğer önemli konuya oyunculara; Seda Başayvaz; filmi sırtlayan ana karakter Helen, Seda Başayvaz izlediğim kadarıyla karakter ile bayağı bir empati kurmuş, filmin başlarında biraz inandırıcılık anlamında zayıf buldum ama sonrasında filmi gerçek anlamda son anına kadar sırtladığını bizzat gözlemledim. Aynur Mutlucan sinir bozucu ama inandırıcı bir performans sergiledi zaten bence Aynur Mutlucan seçimi tesadüf değil. Muharrem Fındıcak seçimi tesadüf olmayan bir başka oyuncu dergah hocası karakteri ile hafızalarda yer edecek bir performans sunuyor. Can Yavuz bu filmin en keskin en çetrefilli karakterini canlandırmış dolayısıyla zor bir rolün üstesinden gelmiş. Diğer oyuncular (Fatih Uçar, Gül Arslan, Zuhal Deliagaoğlu, Charlie Akduman, Dicle İkbal Karahan, Derin İzlem Karahan, Veysel Demir, Beste İdil Çağraşan, Hülya Çağraşan, Sıddık Ozan Kaya, Ayşe Ekinci, Elifsu Yıldırımlar ve Hüseyin Can Altıngünlü) filme hizmet için özenli ve kendilerini oynadıkları karakterlere inanarak hayat vermişler.
Sonuç Olarak : Korku unsurlarını dozunda kullanması, inandırıcı oyunculuklar ve atmosferik gücüyle bu film, türü seven izleyiciler için kaçırılmaması gereken bir deneyim.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş
