More
    Ana SayfaELEŞTİRİ“Komşumuzu Kim Öldürdü” Tiyatro Oyununu Sizler İçin Yorumluyorum

    “Komşumuzu Kim Öldürdü” Tiyatro Oyununu Sizler İçin Yorumluyorum

    “Plaza Yapım” imzalı, “Oda Tiyatrosu” tarafından sahnelenen karmaşa ve kargaşa dolu absürd bir komedi olan “Komşumuzu Kim Öldürdü” tiyatro oyununu dün akşam Kats Sahne’de prömiyer yaparak tiyatro severler ile buluştu.

    Hayal penceresini açtığında baktığı manzara çok farklı yerlere açılan Kaan Erkam’ın kaleme aldığı, yönetmen koltuğunda Ayşen İnci’nin oturduğu tiyatro oyununun oyuncu kadrosunda Niyazi Gezer, Çetin Karaman, İlkin Oğuzhan Çakır, Cansu Tekoluk, Çağla Çubuk, Gökhan Yet, Burcu Duygu Almaç, Nisa Uysal ve Alper Öztürk yer alıyor.

    Oyunun konusu kısaca şöyle; Apartman terasına yapılan kaçak iki daire ve bu daireleri iki bekara (Sakine ve Kamil) kiraya vermiştir. Apartmandaki herkes apartmanın kağıt gibi olan duvarları yüzünden gürültüden şikâyetçidir. En çok da alt kat komşuları Emekli Tümgeneral Sami Bey. Yeni kız arkadaşı Ebru’ya spagetti pişirip güzel bir akşam yemeği düşleyen Kamil’in beceriksizliği, Sakine’nin istemeden de olsa olaya müdahil olması ortalığı karıştırır. Sami bey bu karışıklığa iyice sinirlenmiştir. Üst kat komşuları ile tartışan Sami Bey olayın polislik olduğuna hükmeder ve Komiser Cinayettin’i evine davet eder. Bu esnada Kamil ve Sakine yaşlı komşularıyla yaptıkları tartışmadan pişman olurlar ve Sami Beyden özür dilemek için ziyaretine giderler. Sami Bey ölmüştür yada onlar öyle sanırlar. Tüm cinayetleri ustaca çözen Komiser Cinayettin, yardımcısı sivri akıllı Canan, Kamil’in eski nişanlısı Çilek, Kamil’in yeni kız arkadaşı Ebru ve bakkal çırağı Can’ın da olaya müdahil olmasıyla ortalık pazar yerine döner.

    Hazırsanız yorumlaya başlıyorum; kendimi tekrarlayacağım için için kusuruma bakmayın daha öncede belirttim Kaan Erkam’ın kalemini ilk olarak “Tomris” tiyatro oyununda gözlemledim, sırasıyla pek çok oyunu hakkında gözlem sahibi oldum, bir kaç oyunda aralarda komik diyaloglar vardı ancak Kaan Erkam’ın absürd komedi yazma özelliği olduğunu dün akşam öğrendim. Metin absürd ve olabildiğine karmaşa ve kargaşa dolu ancak hangi gözle izlediğinzde önemli, metindeki diyaloglara benim gözlemlerimle bakıldığında yine pek çok mesaj çıkaracağınız bir metin. Varan bir “apartman terası“; apartman terasına yapılan ve kaçak iki daire ve iki bekara (Sakine ve Kamil) kiraya verilen daireler. Plansız ve denetimsiz olarak, gelişigüzel, altyapısız, her türlü estetik kaygıdan uzak bir şekilde yapılan ve ciddi tehlike arz eden binalara dikkat çekiyor. Varan iki “günümüzde komşuluk”; Geçmişte komşular arasında yaşanan dayanışma ruhu, sevgi, saygı ve hoşgörü gibi değerler yerini tanık olmadığımız topluma yabancı değerlere bırakması mizah yoluyla ciddi anlamda irdeleniyor. Varan üç “Kadın – Erkek İlişkileri”; hala sanatın uzun uzun üzerinde durarak çözemediği problemlerden biri Kadın – Erkek İlişkileri, Kaan Erkam kendi gözlemleri ile bir bir çözüm yolu aramış. Varan dört “adalet sistemi”; Komiser Cinayettin, yardımcısı sivri akıllı Canan üzerinden adaletten söz edildiğinde genelde hep masum insanların cezalandırıldığı güçlü olanın ceza almadığı akla gelir tabii ki doğru ve düzgün olanların hakkını yememek lazım.

    Rejiyle devam edelim; Ayşen İnci’nin, günümüz tiyatro anlayışından biraz farklı radikal denilebilecek dokunuşlarını görebildiğim ikinci oyun “Komşumuzu Kim Öldürdü”, sahneleme biçimi dekor açısından zengin. Ayşen İnci’nin rejisyle izlediğim ikinci oyun dolayısıyla artık daha net biçimde söyleyebilirim. Genelde sahnede oyuncu yada oyuncular ile seyirci arasında 80 santimlik bir duvar vardır iki keredir net olarak görüyorum. 80 santimlik duvarı kaldırıyor. Görünen köy kılavuz istemez, bu oyunu sahnelerken yine reji anlayışı, seyirci ile oyuncu arasında görünmez bir köprü oluşturarak, oyuncuların o görünmez köprüden karşıya geçirerek seyircilere ulaşmasını hedeflemiş. dün gördüğüm önemli bir detay daha var. Oyuncular çok ama çok doğaldı. Sahnede çok rahatlardı. Tahminim tüm oyuncuları içlerindeki enerjiyi dışa yatsıtsınlar diye saldığı, özgür bırakmayı tercih ettiği yönünde.

    Sıra geldi oyunculuklara ; İlkin Çakır ve Cansu Tekoluk dışında, Niyazi Gezer’de dahil. Sahnedeki tüm oyuncuları (Çetin Karaman, Çağla Çubuk, Gökhan Yet, Burcu Duygu Almaç, Nisa Uysal, Alper Öztürk) sahnede ilk defa izledim. Az önce söylediğim gibi ilk oyun olmasına rağmen hiç bir oyuncudan en ufak bir heyecan bana yansımadı. Çok doğal ve kırk yıllık profesyonel oyunculara taş çıkaran cinsten performans sergilediler. Niyazi Gezer’i tiyatro sahnesinde izlemek ayrı bir zevk. Cansu Tekoluk için bana göre canlandırdığı her rolün üstesinden gelen rolünü çok güzel yapan vede her izleyişimde aynı keyfi aldığım kişi diyebilirim. İlkin Çakır dram için değil komedi için biçilmiş kaftan. Çetin Karaman’a ve Çağla Çubuk’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Oyunun büyük bir bölümünü yüksek enerjileri ile şenlendirdikleri için tebrik ediyorum. Gökhan Yet’in bu oyunda enerjisine bayıldım. Burcu Duygu Almaç, Nisa Uysal, Alper Öztürk; sahne üzerinde seyirciyle sağlam bir bağ kurdular farklı oyunlarda da aynı yolu izleyerek yürürlerse daha iyi olacaklarına inanıyorum.

    Sonuç olarak; Dekoru, kostümleri ve aksesuarları, ışık ve müzikleri ile karmaşa ,kargaşa dolu, absürd, temposu oldukça yüksek, kargaşası bol ve eğlendiğimiz bir oyun izledik. Ajandanıza kayıt edin ve izleyin.

    Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler