Yasemin Yalçın Tiyatrosu yapımı “Kadınlık Bizde Kalsın – Sevme Beni” Kabare türündeki Tiyatro oyunu dün akşam Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’inde Tiyatro severler ile buluştu.

Yılmaz Erdoğan’ın kaleme aldığı, Özer Arslan’ın yönettiği oyunun oyuncu kadrosunda İlyas İlbey, Yasemin Yalçın, Eylül İlbey, Cenk Tunalı, Buket Çelik, Bilge Bilge, Uğur Ercan ve Yasemin Çitak yer alıyor.

İlk kez 1993 yılında Yılmaz Erdoğan tarafından yazılan ve rekor düzeyde seyirci sayısına ulaşan “Kadınlık Bizde Kalsın”, uzun yıllar kadınların sesi olmaya devam etti. 31 yıl sonra Yılmaz Erdoğan tarafından yeniden yazılan oyun “Kadınlık Bizde Kalsın/Sevme Beni” adıyla tekrar sahnelerde. “Yani sen iyi bir çocuğa benziyorsun… Ama hepiniz bir ara iyi bir çocuktunuz, en azından iyi bir çocuğa benziyordunuz. Biz kadınlar… artık hiçbirinizin bizi sevmesini istemiyoruz… Siz insan gibi sevmeyi öğreninceye kadar…”

Siz değerli tiyatro severler ve sanatsal faaliyetler takipçileri için oyunu kendimce yorumlamak istiyorum; kendimce yorumlamak istiyorum dedim de yine neresinden anlatmaya başlayacağımı bilmiyorum. Bir “Kabare” ancak bu kadar dolu, bu kadar anlamlı ve bu kadar sahici olur. Genel anlamda “Kadınlık Bizde Kalsın – Sevme Beni” sadece güldürmeyen, düşündürerek kalbe dokunan sahne ışıkları altında kahkahanın, hicvin ve zekânın buluştuğu bir şölen. Bana göre geleneksel kabare anlayışı günümüz mizahıyla harmanlanmış bu oyunda, sahnede hem neşe, hem hüzün, hem de eleştiri ustalıkla yoğurulmuş.

Biraz daha detaylandırayım; Yılmaz Erdoğan’ın metinlerinde genelde bir sirk havası var. Gülmekle düşünmek arasındaki o ince çizgide, seyircisini bir cambaz gibi ip üzerinde gezdiriyor. Bu oyunda da benzer bir mantık uygulamış Bir kabare sahnesine adım attığınızda, aslında sadece bir oyuna değil, bir aynanın karşısına geçersiniz. Bu oyun da tam olarak bunu yapıyor. Mizahın dilini toplumsal aynaya çeviriyor. Dolayısıyla verdiği mesajların çok ama çok keskin (Kadın cinayetleri, kadına karşı şiddet, taciz, istismar ve tabii ki sokak hayvanlarına yapılan eziyetler) olmasına rağmen kurgulanan sirk havası seyirciyi içine çekmeyi başarıyor bu yönüyle muazzam bir kabare. Bu arada “kadın-erkek ilişkileri”, “siyasi taşlama”, “günlük hayat hicvi” de ustalıkla yoğurulmuş.

Özer Arslan’ın rejisini ilk defa izledim şahsen kendimce başarılı buldum. Oyuncuların tümünün kostümleri ve makyajları özenle hazırlanmış, sahne ve kostüm tasarımı başarılıydı. Sahne trafiğini son derece akıcı biçimde kurgulamış. Işık, müzikler, şarkılar ve koreografi birbiriyle dans eder gibi ilerliyor. Ben şahsen oyunu izlerken çok eğlendim ama bunun dışında gayet bilinçli bir biçimde kodlanmış pek çok mesajı da aldım. Seyircinin kahkahasıyla büyüyen bir tempo, zaman zaman hüzünle yumuşayan bir ritim. Kabare’nin o kendine has duygusal dalgalanması bu oyunda ustalıkla yakalanmış. Her espride, her replikte bir dokunuş, bir farkındalık var. Oyuncular, doğrudan seyirciyle kurdukları o samimi temasla sahneyi bir yaşam alanına dönüştürüyor.

Geçelim oyunculuklara; Bana göre oyunda yer alan tüm oyuncular hak ettikleri büyük alkışı dün akşam fazlasıyla aldılar. Sahneyle seyirci arasındaki o büyülü bağı yıllardır koruyan iki usta oyuncu Yasemin Yalçın ve İlyas İlbey dün akşam yine muhteşemlerdi. İşte gerçek oyunculuk dedirttiler. İki usta oyuncunun dışında kabarede sahneye çıkan her oyuncu, sadece repliklerini değil; ritmi, bedeni, sesi ve mizah duygusunu da ustalıkla kullanarak seyirciyle güçlü bir bağ kurmayı başarıyor. Her karakter, abartıya kaçmadan, ama kabarenin o tatlı hiciv dozunu tam yerinde vererek hayat buluyor. Oyuncuların (Eylül İlbey, Cenk Tunalı, Buket Çelik, Bilge Bilge, Uğur Ercan, Yasemin Çitak) birbirleriyle kurdukları paslaşmalar ve sahne üzerindeki enerjik uyumları izleyiciyi bir an bile oyundan koparmıyor. Sahne arkası teknik ekibi ayrıca kutluyorum.

Sizde Kabare türünde müzikli, danslı, mizahı bol ve eğlenceli güzel bir oyun izlemek istiyorsanız “Kadınlık Bizde Kalsın – Sevme Beni” tiyatro oyununu kaçırmamanızı tavsiye ediyorum. Ajandanıza not etmeyi ve ilk fırsatta gidip izlemeyi ihmal etmeyin diyerek yorumumu burada sonlandırıyorum.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş
:
Sonuç olarak; bu oyun sadece bir kabare değil, tiyatronun ne kadar diri, ne kadar güncel, ne kadar cesur olabileceğinin canlı bir kanıtı.
👏🎙️


