More
    Ana SayfaRÖPORTAJ“Fazilet Mahkemesi” adlı Tiyatro oyunu ile yeni sezonda da Tiyatro severler ile...

    “Fazilet Mahkemesi” adlı Tiyatro oyunu ile yeni sezonda da Tiyatro severler ile buluşmaya devam eden halen aktif olarak Tiyatro ile ilgilenen Asmalı Sahnenin kurucu ortağı bir diğer önemli ismi olan Muharrem Uğurlu ile sizler için bir araya geldik

    Seyircilerinden iki uzak kaldıktan sonra Tiyatrolar sırayla perdelerini açmaya devam ederken, “Fazilet Mahkemesi” adlı Tiyatro oyunu ile yeni sezonda da Tiyatro severler ile buluşmaya devam eden halen aktif olarak Tiyatro ile ilgilenen Asmalı Sahnenin kurucu ortağı bir diğer önemli ismi olan Muharrem Uğurlu ile sizler için bir araya geldik ve sorularımızı siz sanatsal faaliyetler takipçileri için yönelttik.
    Bu keyifli röportajımızı sizinle paylaşıyoruz.
    Sanatsal faaliyetler takipçilerine kısaca kendinizden ve kısaca Asmalı Sahneden ve faaliyetlerinden bahseder misiniz ?

    “Merhaba sanatsal faaliyetler takipçilerine Öncelikle Sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum …Asmalı sahne aslında iki sınıf arkadaşı Petek kırboğa ve Muharrem Uğurlu’nun bir hayalinin gerçekleşmesi idi… Biz konservatuardan sınıf arkadaşıyız, ikimiz de Tiyatro mesleğini çok uzun yıllardır icra ediyoruz. Büyük bir imkan doğdu ve Beyoğlu’nun Asmalı Mescit Mahallesi’nde böyle bir sahne açma fırsatını yakaladık… Asmalı sahne aslında bir alternatif Tiyatro mekanı elli kişilik oda Tiyatrosu dediğimiz örneklerine İngiltere’de rastlanılan bir alan. Bildiğiniz gibi İtalyan sahnelerinin olduğu büyük salonlar. Bu kadar sanat üretiminin olduğu bir şehirde. Tabii ki biz oyunculara imkan tanımıyordu. Biz herhangi bir apartman dairesini, boş bir dükkanı, bir bodrumu sahnelere çevirdik. Asmalı sahne de bu tarz sahnelerden bir tanesi. bir Tiyatro sahnesinden çok bizim için sanat icra mekanı. Sadece Tiyatro oyunları değil söyleşiler, konserler, dinlediler ve eğitimlerinde verildiği özel bir alandır Asmalı sahne. 2014 yılından beri de faaliyettedir”.

    Oyunculuk Hikayeniz Nasıl Başladı?

    “Oyunculuk Hikayem şöyle başladı… Profesyonel hayatıma Lise sonda girdim. İlk büyük profesyonel oyunumuzda bir yarışmada ödül aldık. Bu aslında profesyonel hayatının başlangıcıydı… Daha sonra Dumlupınar Üniversitesi Kamu yönetimini kazanmıştım. Üniversiteyi Kütahya’da Dumlupınar Üniversitesi’nde okudum. Birinci sınıf itibarıyla üniversite Tiyatrosunda. Üniversite Tiyatrosundan sonra da aynı ekip Kütahya Belediye Tiyatrosununda temel taşlarını oluşturdu. Belediye Tiyatrosu ile birlikte de profesyonel oyunculuk hayatımız devam etti. Kütahya’da beş, altı yıl boyunca… Hem oyunculuk, hem Yönetmenlik… Son iki yılda 2008-2009 yılında da genel sanat yönetmeni olarak faaliyette bulundum. Ardından da kendi özel Tiyatro mu Kütahya’da açtım Cafe Tiyatro ve ardından İstanbul’a geldim. Burada da Gezici bir Tiyatro kurdum. Çeşit oyunlar sergiledik ardından da Asmalı sahne tecrübemiz başlamış oldu. Ve bugünlere geldik. Şu an hali hazırda altmış yedi ortağı olan Tiyatro Kooperatifi’nin de yönetim kurulu üyeliğini yapıyorum. Diğer yönetim kurulu üyelerimiz de Yeşim Özsoy, Iraz Yöntem, Ersin Umut Güler ve Mert Fırat… Birlikte özel Tiyatroların. Geleceğe dair ihtiyaçlarına yönelik çalışmalar yapıyoruz”.
    Sizce iyi bir sanatçı olabilmenin olmazsa olmaz kuralları var mıdır?

    “Bence iyi bir sanatçı olabilmenin olmazsa olmaz kuralı… Önce iyi bir insan olabilmek… Çünkü sanatçı olmak aslında. İnsanca insanın ihtiyaç duyabileceği tüm duyguların sahibi olabilmektir. Özellikle oyuncu arkadaşlarımızı yani birlikte çalıştığımız insanları seçerken de iyi bir sanatçı olmasının yanı sıra iyi bir insan olmasına da özen gösteriyoruz… Aktörler, aktrisler yetişir çok bulunur ama insan olabilmek o kadar kolay bulunabilen bir erdem değil… Sanatçının öğrenimi hiç bitmez yaşam boyu devam eder araştırması hiç bitmez, gözlemi hiç bitmez. O yüzden hala kaç yaşında olursa olsun ustalarımız. Sanatçıyım demezler, sanatçı olma yolunda ilerliyorum derler. Bizler de onların izinde yürüdüğümüz bu yolda aynı düşünceler içerisindeyiz”.
    Tiyatro seyircimizin durumu nasıl sizce?

    “Şu an Tiyatro seyircimizin durumu tabii ki uzun bir aradan sonra biraz belirsizliğini koruyor… Yükseleceğine ve sanatın insanları iyileştireceğine inanıyoruz. İnsanlar Tiyatroya, sahne sanatlarına ya da başka sanatlara. Şu an için biraz mesafeli davranıyor… İstanbul aslında sanatın başkentidir. Beyoğlu aslında sanatın başkentidir. Eminim çok yakın zamanda Tiyatro seyircimiz de yapılan Tiyatro oyunlarına ilgi göstererek destek olacaktır”.
    “Fazilet Mahkemesi” adlı oyununun konusunu kısaca anlatabilir misiniz?

    “Fazilet Mahkemesi adlı oyunumuz İbrahim Yusuf Yavuz’un yazdığı yerli bir oyun büyüsünü kaçırmadan Kısaca anlatayım bir anne çocuğu ile ilgili çok önemli bir bilgiyi hiç beklemediği bir anda öğrenirse nasıl tepki verir
    Siz böyle bir durumla karşılaşsaydınız ne yapardınız durumu kabullenir miydiniz, red mi ederdiniz yoksa İsyan mı ederdiniz. Noktasında kendi toplumsal yapımızı, belli konulara bakış açımızı sorgulayan bir Tiyatro metni”.

    Seyirci bu oyunda neyi özellikle yakalamalı ve anlamaya çalışmalı?

    “Bana göre seyirci bu oyunda Neyi yakalamalı veya anlamaya çalışmalı… Bizden uzak olaylara verdiğimiz tepkiler aynı olay başımıza geldiğinde ne olurdu. Aslında burada em pati gücümüzü sorguluyoruz… Seyirci burada kendisini Fazilet karakterinin yerine koyarak em pati duygusunu yakalayacak anlayacak sorgulayacak”.

    Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler