“Ermişler ya da Günahkarlar” tiyatro oyunu dün akşam Cevahir Sahne’de gerçekleşen prömiyeriyle perdelerini açtı. Bizde Sanatsal Faaliyetler olarak oradaydık.
Gizem ve gerilim, polisiye konusunda uzmanlaşmış İngiliz romancı ve senarist Anthony Horowitz ’in yazdığı, tiyatro oyununun çevirisi ise Zeynep AVCI’ya ait. Yönetmen koltuğunda Onur Erbilen oturuyor. Oyuncu kadrosunda ise Aziz Çoban, Burak Demir, Cemre Melis Çınar yer alıyor.
Oyunu konusu; Seri katil biyografileri yazarı Mark Styler, yeni yazacağı kitap için psikiyatrinin sınırlarını zorlayan yöntemleriyle bilinen Fairfields Akıl Hastanesi’ne gelir. Azılı seri katillere ev sahipliği yapan bu hastanedeki Easterman adında bir seri katil onu yakından ilgilendirmektedir. Yazar Mark Styler, Easterman ile kısa bir görüşme yapabilmek için akıl hastanesinin sorumlusu gizemli Doktor Farquhar ve hemşire Plimpton’ı aşmaya çalışır. Bu engelleri aşma sürecinde içindeki ermiş ve günahkarla yüzleşmeye başlar.
Sahne gözlemlerime geçmeden önce; Seri katillerin başkalarının hayatlarına son vermeye iten bir çok sebebi var. Yanlışlıkla öldüren tek seferlik katillerden onları ayıran en önemli özellikleri öldürme eyleminden oldukça zevk alıp seriye bağlamaları. Kurbanları ise sıklıkla aynı kurguda öldürülmekte ve (mesleki, görünüş, cinsiyet veya yaş grubu) benzer özellikleri taşıya bilmektedirler. Anthony Horowitz “Ermişler ya da Günahkarlar” tiyatro oyununda bize kendimizi sorgulamaya iten, seri katilleri özel kılan sebepler, ruhlarının karanlık yanları nelerdir? Seri katiller ermiş mi? Yoksa günahkar mı? Sorusuna yanıt aradığı şaşırtan, güldüren, düşündüren genel anlamda gerilimin yüksek olduğu son derece zeki ve eğlenceli bir metin yazmış.
Onur Erbilen’in ikinci kez izlediğim rejisi ile “Ermişler ya da Günahkarlar” sahne dili kadar dekoru, ışığı, kostümü ile izlenmesi gereken bir tiyatro oyunu bana göre. Erbilen, Anthony Horowitz’in bol mesaj içeren kurgusal anlamda başarılı her saniyesi bir detay gizli metnine tüm açılardan baktığımızda bence gerekli özeni göstererek, harika bir teatral bir şölen sunuyor biz izleyenlerine . Sahnede ki dekor eksikte değil, abartılı bir şekilde fazla da değil her şeyi tam da olması gereken kıvamda. Erbilen’in kendi farkını ortaya koyduğunu dün akşam ikinci kez bizzat gözlemledim. Metnin içerdiği vurgulayıcı detaylara ince dokunuşlar yaparak başarıyla ele almış, oyunun sahne düzeni müzikleri, kostüm tasarımları yazarın bize vermek istediği ile son derece uyumlu, ışık tasarımları da ayrıca övgüyü hak ediyor.
Geçelim oyunculuklara; Dinamik ve sürpriz biten finale sahip tiyatro oyununda Aziz Çoban, Burak Demir, Cemre Melis Çınar’ın oyunculukları gayet doğal, rollerine inandırıcılık katmışlar ama en önemlisi izleyenlerini paranoyadan paranoyaya sürükleyen seyircinin aklının sınırlarını zorlayan bir oyunda, temposuna ayak uyduran performansları da sahnede görmeye değer.
Best of sıralamamda yer verdiğim oyunlara bir yenisini daha ekledim. Muhakkak gidin ve izleyin.
Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş