Dünya edebiyatının bilindik örneklerini sahneye taşıyan Dionysos Tiyatro’nun ”Fareler ve İnsanlar” Tiyatro oyunu 3. sezonun ilk oyunuyla 28 ekim cuma akşamı Besa Sahne Cevahir‘de sanatseverlerle buluştu. Bizde Sanatsal Faaliyetler olarak oradaydık.
Yazdığı eserlerin her biri kült olmuş, çoğu sinemaya aktarılmış İrlanda asıllı yazar John Steinbeck tarafından kaleme alınan, Erdem Topuz’un çevirisini yaptığı, yönetmen koltuğunda oturduğu ve aynı zamanda George Milton’u canlandırdığı Tiyatro oyununun kadrosunda Erdem Topuz (George Milton) dışında, Işık Tolgay (Lennie Small), Necmi Aydın (Candy), Hande Aras (Curley’in karısı), Ercan Ertan (Slim), Tuncay Tarhan (Crooks), Birtan İgit(Curley), Tunçay Çağıl (Carlson), Utku Öcal (Whit) gibi oyuncular yer alıyor.
Hala izlemeyenler için oyunun konusunu şöyle anlatayım; Zeki ve duygusal bir adam olan George Milton ile ismiyle tezat oluşturacak şekilde iri ve çok güçlü ama akli dengesi bozuk olan Lennie Small, Büyük Bunalım sırasında çiftlikten çiftliğe dolaşarak iş arayan göçmen toprak işçilerinden ikisidir. Kaliforniya’daki Salinas Vadisi’nde, Soledad yakınlarında bir çiftlikte iş bulurlar ve para biriktirmek için çalışmaya başlarlar. Kendilerine ait bir parça toprak edinip oraya yerleşmeye dair ortak bir hayalleri vardır. Yeni çiftlikte, ikilinin hayali gerçek olmaya daha da yaklaşır. Yaşlı ve bir elini çiftlikte kaybetmiş bir işçi olan Candy, ikiliyle parasını birleştirmeyi ve böylece ay sonunda hayallerindeki çiftliği satın almayı önerir. Ancak bu hayal, çiftlik sahibinin oğlu olan Curley’nin genç ve güzel karısı nedeni ile tehlikeye girecektir.
Eserlerinde genellikle İşçi yaşamını ve toplumsal sorunları dile getiren bir John Steinbeck, “Fareler ve İnsanlar” Tiyatro oyununun da da, 1937’de Kaliforniya’da çiftlikten çiftliğe dolaşarak iş arayan iki göçmen arkadaş olan George ve Lennie’nin hikayesini izliyoruz. Dostluk ve sadakat üzerine sağlam bir hikaye olduğunu daha önce söylemiştim.
Öncelikle üç saat sürmesine rağmen oyunun izleyiciyi sıkacak derecede ilerlediğini düşünmüyorum. Ve burada çok önemli bir noktaya bir kez daha değinmek istiyorum olaylar arası kopukluklar olmadığından, hikaye kendini tekrarlamadan yekpare bir biçimde çok iyi işlenmiş. İnsanoğlunun varlığı, güçlü/güçsüz, yöneten/yönetilen, üst tabaka/alt tabaka gibi toplumsal sınıf farklılığı da dahil olmak üzere içinde toplumsal içerikli çok sağlam derin mesajlar içeren bir metin var karşımızda. Dolayısıyla metnin derinliğine sağlam inildiğini ve gerçek anlamda sağlam bir oyun izlediğimi söyleyebilirim. Bütün karakterlerin hikaye de işlenişi çok iyi. Hepsinin kendisine özgü ayrı bir varoluş çabası var. Oldukça güzel, etkileyici ve birebir gerçeği andıran Dekor Tasarımı, dönemi yansıtan Kostüm Tasarımı, Işık Tasarımı ile yarattığı atmosfer gereği Erdem Topuz’un biz izleyicilerini sonuna merak ettirmeyi başardığını söyleyeyim. Hikayeye hizmet etmeyen hiçbir şeyi (Diyaloglar da dahil) sahne üzerine katmamış. Böylece benim şahsi fikrim, derdini seyirciye aktarırken bütünüyle kusursuz bir hikaye anlatmayı amaçladığı ve attığını tam on ikiden vurduğu yönünde. bu kısmı daha önce yazmıştım ufak bir ilave yapayım üç saat sürüyor “Fareler ve İnsanlar” sözüm meclisten dışarı embesil gibi televizyon başında özet ve reklamlar ile birlikte tam 3,5 saat süren televizyon dizilerini izlemektense sahne de tiyatro izlemek ve izlerken o duyguyu birebir oyunculardan almak kendime daha çok şey katıyor.
Oyunculukları da değerlendirerek devam edelim; Ana karakterlerin George (Erdem Topuz) ve Lennie (Işık Tolgay) izlemeye doyamayacağımız derecede keyifli uyumlarını bir kez daha izlemek tarifsiz bir duygu ve özellikle finale doğru her iki oyuncu da yükselişe geçiyor. Işık Tolgay böylesi zor bir rolde üzerine düşen görevin bilincinde olarak sahneye çıktı tam kıvamında bir şekilde üstesinden geldi diyebilirim. Necmi Aydın, Hande Aras, Tuncay Çağıl, Tuncay Tarhan , Ercan Ertan, Birtan İgit, Utku Öcal’ın oyunculukları da çok iyiydi bana göre. Kendilerine verilen büyük sorumluluğun farkında bir şekilde rollerinin hakkını verdiklerini ve gösterdikleri çabaların karşılığını final sonrası ayakta aldıkları alkışlar da bunun en büyük kanıtı.
Özetle “Fareler ve İnsanlar” Tiyatro oyunu 3. sezonunda ilk kez seyircisini selamladı. Dünya edebiyatının en ünlü eserini hala izlemediyseniz çok şey kaçırıyorsunuz demektir. Ajandanızda muhakkak yer verin.
Genel Yayın editörü Murat Karakaş