Anlatılan kıssadan hisse hikayelerin içerisine yerleştirilmiş müzikler ve aynı zamanda Fırat Tanış’ın oyunculuğu ve yorumladığı türküler ile, müziğin ve hikayelerin birbirine harmanlandığı usta işi bir seyirlik şölen olan “Gelin Tanış Olalım” isimli Tiyatro oyununu Trump Kültür ve Gösteri Merkezi’nde nihayet dün akşam izleme fırsatı buldum. Pandemi sonrası izleme imkanı bulamadığım oyunları izlemeye ve keyif almaya devam ediyorum.
Oyunun yazarı ve yönetmeni, Tiyatro adına bu zamana kadar yaptığı çalışmalar ile övgüyü hak eden şair, yazar ve tabir yerindeyse tam bir Tiyatro adamı olan Semih Çelenk.
Konusunu özetlemek gerekirse; Büyük ozan Aşık Veysel’in menzile yetişmek için gündüz gece gittiği yolu, Kel Oğlan’ın sultanın kızına aşık olup sırf sultanın kibirinden dolayı sultanın kızına varamaması, Kaygusuz Abdal’ın Mısır sultanının sofrasında eşitliği ve karşındakini görmeyi anlatması aynı zamanda Pir Sultan’a Karacaoğlan’a Kul Nesimi’ye ve Yunus Emre’ye ait. Bir abdalın , bir ozanın, bir halk insanının kendi deyimiyle dedelerinin başından geçen kalbe dokunan öykülerini dinliyoruz sahnede. Ve tüm bu öykülerin hepsini de türküler eşliğinde adeta sahnede yer yer kendinden geçerek bizlere yaşatıyor Fırat Tanış.
Yoruma başlarken; Bu oyunun bir müzikal olmadığını, müzikli bir oyun olduğunu, müzikal oyunların keyfini ayrı bu türde bir oyunun keyfinin ayrı olduğunu söyleyebilirim. En önemlisi biz seyircilerine anlatılmak istenenin olabildiğince yalın az aydınlatılmış bir sahne üzerinden, arkada başarılı müzisyenler, sahnenin önünde bağlaması, üzerinde sade gösterişsiz beyaz kıyafeti ve çıplak ayakları ile Fırat Tanış’ın yorumladığı türküler ve sahnede yer yer kendinden geçerek bizlere bazen ritme uygun bir dans mozaiği de sergileyerek anlatıyor olması da oyun boyunca keyifli zaman geçirmemizi sağlıyor diyebilirim.
Rejiden bahsedelim kısaca; Oyunun yazarı ve yönetmeni Semih Çelenk. Oyun içinde pek çok güzel mesaj vermiş. Sahne tasarımında, oyuncu kostümünde dikkatimizi dağıtmıyor. Bizleri bir an bile olsa oyunun içinden çekip alacak bir şekilde kurgulamamış. Oyunu yorumlayan pek çok kişinin de söylediği gibi bana göre de oyunun içindeki her şeyi olması gerektiği ve yeteri kadar kullanmış.
Oyun içinde pek çok güzel mesaj vermiş dedim. Bunların içinde en önemlisi Dünya üzerinde yaratılmış her şeyin sevilmeye değer olduğunu düşünmemiz gerektiği, kibrimizi yok edip insanlara hor gözle bakmamamız gerektiği eğer başarabilirsek nefsimizi yok ettiğimizde içinde yaşadığımız Dünyanın çok daha güzel bir yer olmasının olduğu.
Yazının girişinde sahnede arkada Fırat Tanış‘a başarılı müzisyenler eşlik ediyor demiştim. Yeri gelmişken müzisyenlere de kısaca değineyim Cem Erdost İleri, Mehmet Taylan Ünal, Eren Erdoğan ve Sitar Sertaç Şanlı’dan oluşan orkestra. Oyun içinde Kendilerine has ritim kompozisyonlar çizerek kulaklarımızın pasını sildiler.
Ve beklediğiniz ana geldim. Türkiyede ki sanatseverlerin gördüğü en büyük oyunculardan biri olduğunu düşündüğüm bir oyuncu Fırat Tanış. Aslında sadece oyuncu demekte doğru olmaz on parmağında on marifet insanlarda biri aynı zamanda ve dün akşam yine yakışan bir performans sergiledi. Sesinin de oyunculuğu kadar güzel olduğunu bir kez daha gösterdi bizlere. Enerji dolu ve muhteşemdi. Keşke oyunun süresi biraz daha uzun olsaydı dedirtiyor.
Uzun sözün kısası imkanım olduğu ve ve kendilerinin de istediği tekrar gitmeyi düşündüğüm. Bizi kendi içimizde bir yolculuğa çıkaran başta Fırat Tanış olmak üzere Semih Çelenk ve müzisyenlerin emeklerinin ayakta alkışlandığı muhteşem bir seyirlik. Yaklaşık beş yıldır sahnelenen “Gelin Tanış Olalım” isimli Tiyatro oyunu muhakkak ajandanıza not edip en kısa sürede görmeniz gerektiğini düşünüyorum.
Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş