More
    Ana SayfaELEŞTİRİ"Bu Işıltılı Hayali Ben Seçtim" Tiyatro Oyununu Sizler İçin Yorumluyorum

    “Bu Işıltılı Hayali Ben Seçtim” Tiyatro Oyununu Sizler İçin Yorumluyorum

    Hakan Altıner’in hayatını, hayatındaki değerli anıları Kendi rejisiyle anlattığı, kimi zaman hüzünlü, çoğunlukla komik bir dille seyirciye aktaran “Bu Işıltılı Hayali Ben Seçtim” tiyatro oyunu dün akşam Trump Sahne’de prömiyer yaparak tiyatro seyircileri ve sanatseverler ile buluştu. Sanatsal Faaliyetleri de heyecanlarına ortak olması için davet eden, Hakan Altıner’in anlattıklarını kaydedip, notlar alarak hayatını, hayatındaki değerli anıları oyunlaştırarak yazan, oyunun yazarı Pınar Çekirge’ye huzurunuzda teşekkür ediyorum.

    Pınar Çekirge’nin kaleme aldığı, Hakan Altıner’in rejisiyle sahnelenen biyografik tiyatro oyununun oyuncu kadrosunda Hakan Altıner, Gonca Birol Bahar ve Halis Murat Canaz yer alıyor. Oyunculara müzikleri ile Alihan Yılmaz eşlik ediyor.

    Gölgelerin surete, sesin yankıya, sözcüklerin cümlelere, notaların duygulara, geçmiş zamanın yarına ve bugüne iliklenişini anlatan bir oyun. “Bu Işıltılı Hayali Ben Seçtim” “Bir “tiyatrocu”nun 55 yıllık serüveni… Koskoca bir dönemin, ışıltılı anılarını Hakan Altıner anlatıyor; Gonca Birol Bahar ve Halis Murat Canaz hem şarkı söylüyor, hem de Yıldız Kenter ’den Haldun Dormen’e; İlhan Şeşen’den Nükhet Duru’ya, Aydan Şener’den Levent Kırca’ya, Kenan Evren’den Bedrettin Dalan’a kadar bir çok rolü canlandırıyorlar.

    Hazırsanız yorumlaya başlıyorum; aslında yine kendi açımdan nereden ve nasıl anlatmaya başlasam bilemediğim bir tiyatro oyunu yorumu ile karşınızdayım. Öncelikle şöyle başlayayım; maalesef özellikle film sektöründe ticari kaygıların da ön plana çıkmasıyla, özellikle halk tarafından sevilen sanatçıların ölümünden sonra, hayatlarının, hikayelerinin biyografi türünde film haline getirildiği bir dönemde (işini düzgün yapanlar hariç). Affına sığınıyorum, tahminimce Hakan Altıner kendisinin hayatını, hayatındaki değerli anıları hayattayken tiyatro seyircileri ve sanatseverler ile paylaşmak istemiş. Ancak geneli itibarı ile “Bu Işıltılı Hayali Ben Seçtim”, sahneye yalnızca bir hayat hikayesini değil, aynı zamanda hayal kurmanın gücünü ve bedelini taşıyan içsel bir yolculuğu getiriyor. Oyunun merkezinde, Yıldız Kenter ’den Haldun Dormen’e; İlhan Şeşen’den Nükhet Duru’ya, Aydan Şener’den Levent Kırca’ya, Kenan Evren’den Bedrettin Dalan’a kadar bir sanata ve tarihe damga vurmuş çok önemli isim var. Ancak oyunun ana merkezinde hayatın dayattığı beklentilerle kendi tutkusu arasında sıkışmış bir karakterin varoluş mücadelesi var. Hakan Altıner’in anlatısı, izleyiciyi yalnızca bir bireyin hayatına tanıklık ettirmek amaçlı değilde, daha çok hepimizin içinde zaman zaman çarpışan “olmak” ve “olmaya razı gelmemek” ikilemine tanıklık etmeye davet ediyor. Oyun metni, zaman zaman şiirsel bir dille anlatılmış. Bu da oyunu düz bir biyografik anlatıdan çıkarıp daha evrensel bir boyuta taşıyor. Özellikle hayalin “ışıltılı” oluşuna yapılan vurgu, bu parıltının ne kadar aldatıcı (çektikleri zorluklar) ve aynı zamanda ne kadar cezbedici (başarılı olmanın yaşattığı tarifsiz mutluluk) olduğunu da sorgulatıyor.

    Rejiden bahsedelim kısaca; Hakan Altıner gibi bir duayen bir ismin rejisini değerlendirmek haddime olmasa da gözlemlerim çerçevesinde oyunu size anlatmak için yazmak zorundayım ki zaten bunun özel olarak davet edildiğim için minnettarım. Sahne tasarımı ve ışık kullanımı oldukça başarılı metindeki bazı vurguları başarılı bir şekilde yansıtıyor. Dekorun sade oluşu, Hakan Altıner’in iç dünyasına odaklanmamıza izin verirken, kullanılan simgesel objeler (perdeler, gitarlar, oyuncuların oturduğu sandalyeler) dramatik anlatımı derinleştiriyor.

    Oyunculukları da kendimce sizler için değerlendireyim; yine tamamen sahne gözlemlerimden yola çıkarak söylüyorum. Tahminimce Hakan Altıner her iki oyuncuyu da provalarda hazırlarken samimiyeti, seyirciyle kurdukları duygusal bağı güçlendiren ve deyim yerindeyse seyirciyi tam kalbinden en önemli silahı doğallık ile vurdurmayı hedeflemiş. her iki oyuncu da olabildiğine doğaldı. Yer yer heyecanlarına yenik düşüp tökezledikleri yerler olsa da oyuna çok iyi hazırlandıkları her hallerinden belliydi. İlk oyunun günahı olmaz. Gelelim oyunun baş kahramanına Hakan Altıner o kadar doğal, o kadar içten ve o kadar profesyoneldi ki izlediğimiz her ne kadar oyun da olsa seyircisiyle arasına mesafe koymamaya odaklanarak. Dolayısıyla dün oyundaki, yıllardır beraber çalıştığı dostları dışında kendisi ile çalışmayanlar da dahil salonda kendisini izleyenler ile samimi ve dostça bir ilişki kurduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

    Sonuç olarak : “Bu Işıltılı Hayali Ben Seçtim”, sade ama derin bir anlatımla, müzikleri ile koreografisi ile Hakan Altıner‘in hayatı üzerinden hayallerin gücünü ve kişisel seçimlerin sorumluluğunu irdeleyen güçlü bir yapım. Tiyatro severler için izlenmesi gereken, düşündüren ve iz bırakan bir deneyim sunuyor. Sahne arkasındaki emeğide ayrıca takdir ediyorum diyerek yorumumu burada sonlandırıyorum

    Genel Yayın Yönetmeni : Murat Karakaş

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler