Çok keyif aldığımız ve duygu dolu bir yolculuğa çıktığımız Kurtuluş Savaşı’nın, Milli Mücadele’ nin en büyük kahramanı Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçek kişiliğinden ipuçları veren “Anılarla Atatürk” İsimli Tiyatro Oyununu dün akşam Şişli Tiyatrosu’nda 4 yıllık bir gecikmeden sonra “Zararın neresinden dönülse kârdır” diyerek nihayet izleme şansı buldum.
Cüneyt İngiz’in Atatürk’ün çocukluğundan başlayarak ölümüne kadar bir dönemin anılarını derleyerek yazdığı , Yönetmenliğini Senem Cevher’in üstlendiği tek kişilik Tiyatro Oyunununda Cüneyt İngiz anıları bize aktaran meddah olarak karşımıza çıkıyor.
Konudan bahsedelim biraz; “Anılarla Atatürk” oyunu bir meddah tarafından anlatılan anılardan oluşuyor. Meddah Atatürk’ün çocukluğundan başlayarak ölümüne kadar olan dönemi seyirciyle paylaşıyor. Oyun, Atatürk’ün kanlı canlı, yaşayan bir insan olduğunu, unutulmaya yüz tutan insani özelliklerini tekrar hatırlatmak ve medeni milletler seviyesine ulaşmanın yollarını aktarıyor.
Bu oyunun, Vatanını canı pahasına da olsa koruyan milli mücadele döneminde bir askeri deha. Bu konuda milletini de örgütleyen ve desteğini arkasına alan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş uyarlık seviyesine getirmek amacıyla çeşitli çalışmalar yürüten ve Cumhuriyeti ilan ederek milletine temel hak ve özgürlüklerini veren. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü aslında anılarla anlatmaya kalksak anlat anlat bitmez tam 57 koca sene, onlarca savaş, devrimler ve yine şu an aklımıza gelmeyen pek çok şey. Ancak Türk milletini ve Türk vatanını işgalden zafere, zaferden cumhuriyete taşıyan ve “Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e yine sanat ile durulan bir saygı duruşu olduğunu düşündüğümü söyleyerek başlamak istiyorum yorumuma.
Sahne gözlemlerimi aktararak devam etmek istiyorum; öncelikle şunu belirteyim İnsan ve Toplum, Kişisel Gelişim kategorilerinde eserler yazmış bir yazar, Diksiyon ve Seslendirme Eğitmeni ve başarılı oyuncu Cüneyt İngiz sahnede rolünün hakkını verdi. Başarılı bir yorum gördük. İngiz’in dört yıldır bu oyunu oynamasına rağmen halen etkileyici bir heyecanla karakter canlandırmadaki ustalığı oturduğumuz koltukların her noktasından hissedildiğini ve övgüyü çok sevmeyen bir eleştirmen olarak oyunculuk yeteneğine oyunun ilk dakikasından son dakikasına kadar hayran kaldığımı ve görevini eksiksiz yerine getirdiğini özellikle belirtmek istiyorum. Atatürk’ün unutulmaya yüz tutan insani özelliklerini net biçimde hissettirdi bizlere. Sahne tasarımında kullanılan objeler ve oyunun müzikleri oyunun mantığının, duygusunun bize geçmesi ve aktarımı açısından muhteşemdi.
Sonuç itibarı ile dün akşam yine beni heyecanlandıran ve Cumhuriyet’i yaşatmak adına tetikleyen bir oyun izledim. Hala izlemeyen varsa niye izlemedim diye dert yanmaktansa muhakkak izlesin.
Genel Yayın Editörü : Murat Karakaş