More
    Ana SayfaGenelZamanda Tutsak Kalmış Bir Hatıra

    Zamanda Tutsak Kalmış Bir Hatıra

    Merhaba ben, Pınar Çekirge. Bundan böyle aylık yazılarımla, can dostum Murat Karakaş’ın, genel yayın yönetmenliğini üstlendiği Sanatsal Faaliyetler’de sizlerin huzurunda olacağım.

    Zamanda Tutsak Kalmış Bir Hatıra

    ” Lütfen… o bardaktaki suyu
    toprağa döküver.
    Solmakta olan bir çiçeğin dibine.”

    Kaderin bize hangi yazılmamış sayfaları açacağını, keşke bilebilseydik.Belki tek bir zamanda asılı kalmak, o an’a mühürlenmek isterdik.Yaşamak madem yalnızlıktı.Ve bize kalan, sadece ölü yıldızlar gibi parlayan o siliksoluk hatıralar olacaktı…

    Fonda Beethoven ve “Ayışığı Sonatı”…az ötede menevişlenip duran billur sular.

    Hava ağarıyordu.Gökyüzüne baktım.Şafak söküyordu.Rutubetli bir yalnızlık çökmüştü içime.Oya ve Başvekil Kaya’yı düşündüm yeniden.

    Uçuk bal rengi bir aydınlık düştü caddeye.Ürperdim.

    Tarık Günersel’in yazıp, yönettiği ” Aşk ve Siyaset ” oyununun dünya prömiyeri, 23 Ekim 2023 tarihinde İstanbul Eylül Sahne’de gerçekleşecek.

    Oyunun devam eden provaları arasında, Serkan Aydın ile ” Aşk ve Siyaset ” oyunundan, yaşar kıldığı Başvekil Kaya’dan konuştuk.

    Pınar Çekirge – Öncelikle neden “Ayışığı Sonatı” diye sorsam ?

    Serkan Aydın- “Aşk ve Siyaset’in kodlarına, alt metinlerine uyduğu için.Aslında, düşünüyorum da,
    Beethoven’ın notaları ve Tarık Günersel’in sözcüklerinden taşan ortak duyarlıklar da diyebiliriz.

    Pınar Çekirge – Gelelim ‘Aşk’ ve ‘Siyaset’e bu iki sözcük birbiriyle uyum sağlayabilir mi ?

    Serkan Aydın – Aslında neden olmasın ikisi de insana dair, yaşamda aşk hep var, siyaset de öyle.Paralel çizgiler gibi gözükseler de neden kesişmesinler ?

    Pınar Çekirge – Haklısın.Kral 8.Edward, aşık olduğu kadınla evlenebilmek için 326 gün oturduğu tahttan çekildi. Windsor Dükü olmayı kabul etti.

    Tek bir spot yanıyor salonda.Orada burada eski dekor parçaları…tozlu aynaya düşen mercan rengi bir ışık..

    Pınar Çekirge – Yaklaşık bir buçuk yıl sonra yeni bir oyunla sahneye dönüyorsun, ne hissediyorsun ?

    Serkan Aydın – Heyecan, sevinç, mutluluk diyeceğim ama, daha çok heyecan, tedirginlik.Sahneyi özlemişim.Farklı bir duygu bu.

    Pınar Çekirge – Tarık Günersel ile tanışmamız, onun yazıp yönettiği bir oyunda yer almak bu durum nasıl gelişti…

    Serkan Aydın- Sizin önerinizle Pınar Bey, hatırlayın.Üç yıl önce de bana ” Yarım Bardak Su ” yu oynamam için teklif getirmiştiniz.

    Pınar Çekirge – Demek ki, doğru zaman gerekiyormuş. 7 Temmuz akşamı seninle konuşurken, tekrar konu aynı oyuna gelmişti ve Tarık Bey’i aramanı söylemiştim.

    Serkan Aydın – Başta tereddütlerim olsa da, Tarık Hoca’ya telefon açtım.Kabul etti, sağ olsun.

    Pınar Çekirge – Tarık Günersel konuşmamızda ” Daha az yerel, uluslararası alana daha dönük bir piyes
    oluşturmak istiyordum. Serkan Aydın 70 dakikalık tek perde olarak yeniden
    işlememi önerince sevinçle benimsedim. İsteklerimiz uyuştu.” diye bahsetmişti bana.

    Serkan Aydın – Aynen öyle oldu.Bu arada yıllar önce ” Rumuz Goncagül ” de beraber çalıştığımız Dilek Gürsoy’da aramıza katıldı ve provalar başladı.

    Pınar Çekirge – Bu projenin danışmanlığını üstlendiğimden o süreci yakından izleme imkanım olmuştu, Tarık Bey adeta bir mücevher işlercesine büyük bir özenle, teksti hazırlıyordu.

    Serkan Aydın – Aslında, bizden santimetre karesinde iki bin ilmik bulunan bir ipek halı dokumamızı istedi.

    Pınar Çekirge – Dokuyabildiniz mi ?

    Serkan Aydın – Seyirci karar verecek.

    Pınar Çekirge – Yaşar kıldığın Başvekil Kaya nasıl biri…

    Serkan Aydın – Çocuk kalbi taşıyan, aslında yalnız, sevgi arayan biri.Gerçek bir dönemde, hayali bir ilişkiyi anlatmak, nice çağrışımları da beraberinde getiriyor ister istemez.Karakter analizinde özellikle yayın taraması yaptım, pek çok makale, kitap, gazete haber okudum.Aslolan bir klişe değil, karakter yaratmaktı.Bu gerçeğe odaklandım.Zor, tuzaklı bir rolde alabildiğince yalın, doğal, denetimli bir oyunculuk ortaya koymak, istiyorum.Seziş, duyuş, izlenimlerin yanında, kişinin silbaştan çıkagelen iç kırıklıklarını, yorgun hayatların eşsiz baharlarından bir hatırayı yansıtmak, diyelim.

    Pınar Çekirge – Neden ısrarla bu oyuna gelmeyin, diyorsun ?

    Serkan Aydın – Bu oyuna gelmeyin, boşuna gelip zaman harcamayın diyorum, evet.

    Pınar Çekirge – Aklından zorun mu var ? Tamam prova yorgunluğu, tükenmişlik sendromu kesin…

    Serkan Aydın – ” Aşk ve Siyaset ” oyununda alkış avcılığı, klişe reji, görkemli kostüm ve dekorlar, televizyon ünlüleri, argo sözükler, popüler şarkılar, danslar, ucuz espriler yok çünkü.Gerçek anlamda yalın tiyatro ve nezahat ile harmanlanmış bir estetik duyarlılık var.Sanıyorum izleyici kendisinden birşeyler katacak, belki de kendi hikayesini sorgulayacak farkında olmadan.

    Pınar Çekirge – Üç temsilin de biletleri beş gün zarfında tükenmiş, buna ne diyorsun ?

    Serkan Aydın – Öncelikle Tarık Günersel ismi diyorum.Sonra özverili çalışma, ekip uyumu ve tanıtım, halkla ilişkiler konusunda doğru adımların atılmış olması.

    ” Aşk ve Siyaset” uzakta kalmış zamanların hikayesi.Bir demet bahar çiçeği gibi bin bir koku ve rayiha ile dolu bir hicranın çağsayışı belki de.Neden olmasın ?

    Yalnızlık bazen ölüm gibidir, cinnetle, hüzünle, matemle beslenir çünkü.

    Fotoğraflar : Olfo Color

    Türk yazar ve araştırmacı

    Pınar Çekirge

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz