Pablo Escobar’ın Cennet-cehennem ikiliğini reddeden ruhunun iki arada bir derede kalmayı yeğleyerek öldüğünü kabul etmeyip durumu protesto etmesini izlediğimiz “Escobar Funeral” isimli Tiyatro Oyunu 23 Şubat çarşamba akşamı saat 20:00′ Cevahir Sahne’de prömiyer yaparak Tiyatro seyircileri ile buluştu. Sanatsal Faaliyetleri de heyecanlarına ortak olması için davet eden Uğraş Atay’a huzurunuzda teşekkür ediyorum.
Senarist, Yazar Osman Kaan Girit’in kaleme aldığı ve Onur Erbilen’in yönettiği oyunun oyuncu kadrosunda Uğraş Atay ve Gizem Topal yer alıyor.
Oyunun konusu kısaca şöyle; Konu olarak Kolombiyalı uyuşturucu baronu ve Medellín Karteli’nin kurucusu Pablo Emilio Escobar Gaviria’nın kendi arafında verdiği son savaş seyirciye ironik, fantastik, şiirsel ve sert bir dille anlatılıyor.
Ve hazırsanız yorumlamaya başlıyorum; Kolombiyalı uyuşturucu baronu Pablo Escobar farklı yaşamı dolayısıyla ölümünden sonra popüler kültürde kendine yer edinen ve yaptıklarıyla bir kesimin sevgisini kazanırken bir kesimin de çok fazla haz etmediği bir isim. Pablo Escobar 1 Aralık 1949’da Kolombiya’da Dünyaya Geldi.
80’ler Escobar’ın En Güçlü Dönemiydi 1989’da Escobar Forbes Dergisinin En Zenginler Listesinde 7. Sırada Kendine Yer Bulmuştur. 2 Aralık 1994 Tarihinde Abd ve Kolombiya Polisinin Operasyonuyla Medellinde Öldürülmüştür. Bu oyunda ise aslında Pablo Escobar’ı övmek yada tam tersi yerin dibine gömmek amaçlı sahnelenmediğini düşündüğümü söyleyerek başlayayım. Aslında ben bu oyunun. Biz izleyicilerinin sıradanlıktan uzaklaşmamızı sağlamak amacıyla sahnelendiğini düşünüyorum. Genel olarak yaşama karşı yeni perspektiflerden bakmayı öğrenmemiz açısından da faydalı bir oyun olduğunu düşünüyorum.
Dün akşam sahnede ne izledik ? Az öncede belirttiğim gibi Pablo Escobar’ı övmek yada tam tersi yerin dibine gömmek amaçlı sahnelenen bir oyun değil bence. Kimi zaman biz insanlar içlerimizdeki sıkıntıyla yüzleşmekten korkarız. Sıkıntılarımızla acılarımızla yüzleşmemek, hesaplaşmamak için kendimizi kandırırız. İç hesaplaşma yapamayan kişiler kendilerini aldatma yöntemlerine başvurur. Aslında iç hesaplaşmayı yapamayan insanların başvurduğu yöntemler bazen iyi bazende kötü sonuçlar doğurur. İşte sahnede Pablo Emilio Escobar Gaviria’nın öldüğünü kabul etmeyip arafta kalması üzerinden kim olursa olsun fark etmeden insanlara tekdüze bakmamamız farklı açılardan bakabilmeyi öğrenmemiz açısından yaklaşık 70 dakika süren geliştirici, bilinçlendirici bir Tiyatro Oyunu izledik.
Reji ile başlayalım; Osman Kaan Girit bize Pablo Emilio Escobar Gaviria’nın Çocukluk çağı travmalarını, acabalarını, keşkelerini çözemediği için suça yöneldiğini anlatmak istemiş. Biyografik bir oyun değil onu rahatlıkla söyleyebilirim. Toplumu sarsmak ve kendine getirmek amaçlı hedefi belli bir oyun var karşımızda ve bu hedef doğrultusunda bence Onur Erbilen elinden gelenin fazlasını yapmış. Işık Tasarımı, Dekor Tasarımı, müzikleri ve koreografileri seyirciyi deyim yerindeyse koltuğa çivileyecek sağlam bir zemine oturmuş.
Oyunculuklara da kısaca değineyim; Öncelikle Gizem Topal’dan başlamak istiyorum, Kendine has bir büyüsü olan ’’Escobar Funeral!’’ isimli Tiyatro oyununda tamamen doğal ve hatta oyunun seyrini değiştiren kesinlikle gördüğüm en iyi performanslardan birini izletti bize sahnede oyun daha yeni olduğundan sürprizini sizlere bırakıyorum.
Uğraş Atay kaliteli bir makyaj ile Escobar’a epeyce benzetilmiş sahnede adeta varlığıyla kendini tam anlamıyla hissettirdi. Gösterdiği olağanüstü performansı ile biz seyircilerini mest etti. Hakikaten çok başarılı ve etkileyici bir performans sergiledi. Dediğim gibi oyun daha yeni olduğundan çok detay vermek istemiyorum. Şimdilik yorumumu burada sonlandırıyorum. Best of sıralamamda yer verdiğim oyunlardan biri olduğunu da belirtmek istiyorum. Muhakkak gidin ve izleyin.
Genel Yayın Yönetmeni: Murat Karakaş