More
    Ana SayfaRÖPORTAJSenarist ve yönetmen adayı bir çok projede yer alan oyuncu Nihat Yılmaz...

    Senarist ve yönetmen adayı bir çok projede yer alan oyuncu Nihat Yılmaz ile ilgili hakkında merak edilenlerikonuştuk

    O ekranda gördüğünüzden çok başka biri Nihat Yılmaz’ a dair bildiğiniz herşeyi unutun, onu sıfırdan tanımaya hazır olun. O mesleğinin öncü isimlerinden, çok becerikli, elinden her iş gelen, elini attığı her işi başarıyla sonuçlandıran biri senarist ve yönetmen adayı bir çok projede yer alan oyuncu Nihat Yılmaz, ben sordum o da içinden geldiği gibi yanıtladı.Sektör hakkındaki düşüncelerini ve de oyuncu olmak isteyen arkadaşlara nacizane önerilerimi anlattı ve kendisi  ile ilgili hakkında merak edilenleri konuştuk.

    “Sponsor arıyorum kimin kapısını çalsam olumsuz yanıt alıyorum, benim sinema anlayışım Yılmaz Güney sinema anlayışı biraz böyle halkın görmesini istediğim gerçekleri filmlerimde yansıtmaya çalışıyorum, bundan dolayı da maalesef sponsor bulamıyorum”

    Bize Kendinizden Bahseder misiniz ?

    1954 İstanbul doğumluyum çocukluğumdan beri sinema ile ilgileniyorum seyirci olarak 18 – 20′ li yaşlarda ajanslarda figüranlıkla başladım, Daha sonra 2002 yılına kadar ajanslarda oyunculuk yaparak devam ettim, 2002 yılında cihangir’deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi Akşam Sanat Okulu orada oyunculuk ve tiyatro eğitimi aldım, ve şu anda bir menajerle çalışıyorum Aynı zamanda yaklaşık 6 – 7 yıldır da senaryo yazıyorum, şu ana kadar iki tane bitmiş uzun metraj sinema filmi senaryom bir tane de henüz Yazım aşamasında olan soğuk isimli bir sinema filmi projem var, fakat bu filmleri gerçekleştirmek için Sponsor arıyorum kimin kapısını çalsam olumsuz yanıt alıyorum, benim sinema anlayışım Yılmaz Güney sinema anlayışı biraz böyle halkın görmesini istediğim gerçekleri filmlerimde yansıtmaya çalışıyorum, bundan dolayı da maalesef sponsor bulamıyorum, hatta bazı tepkiler alıyorum işte bu ülkenin yanlışını sen mi düzeltecek sin diye ama ben allah ömür verirse yaşadığım sürece bir şeyler yapmak istiyorum, En azından bir tane filmimi hayata geçirip gerçekleştirebilirsem özellikle günahsız çiçekleri, iddialı bir proje benim için bu projede; Çocuk tecavüzleri ve çocuk cinayetlerini ele aldım halkımızın bu filmi seyrettikten sonra çocuklarına daha itinalı davranacağını düşünüyorum, ondan dolayı bu tarz konuları seçtim, İnşallah sponsor bulursam bunu gerçekleştirmeyi düşünüyorum.

    Oyunculuk Hikayeniz nasıl başladı ?

    Oyunculuk Hikayem az önce de bahsettiğim gibi 20′ li yaşlarda Taksim’de ajanslara başvurmam ile başladı, yaklaşık askere gidene kadar bu şekilde devam ettim iki sene, askerden geldikten evlendim sonra bu sefer çocuklarımla kendi ailemi de aynı ajansa kaydettirdim, hemen hemen 15 yıl ailecek figürasyona gitmeye başladık, diyaloglu diyalogsuz oralara gitmeye başladık ama onun daha da geçmişi var, ben Çocukluğumda 8 – 9 yaşlarındayken dedemin Bahçesi’nde boş kullanmadığı bir müştemilat vardı orada ufak tefek Hacivat Karagöz figürleri Keser kendi yaşımdaki çocuklara bunları Mum ışığında oynatırdım ve ailemde de benden başka oyunculukla uğraşan yok, bilmiyorum nereden gelmişse kendimi bu konuda geçen zaman içinde de yoğrulmuş hissediyorum, şu ana kadar pek çok sinema filminde ve dizide oynadım, benim hocalarımdan kulakları çınlasın rahmetli Savaş Dinçel’ in eşi Sumru Dinçel şunu demişti bana bir oyuncu hiçbir zaman oldum demez, oldum dediği an bitmiş demektir, ben de bugüne kadar hiçbir zaman oyuncu oldum demiyorum, Hala da oyuncu olmaya çalışıyorum, yaklaşık 30 yılımı verdim bu sektöre onun 15 yılı eğitim ile 15 yıla alaylı hala da ben oyuncu oldum demiyorum, piyasada görüyorum Adam iki tane dizide bir kaç Kare göründüğü zaman bir süre sonra havalara giriyor ben oyuncu oldum diyor.

    Oyunculuğa merak salan gençlere tavsiyeleriniz nelerdir ?

    Ben bu işe merak salan gençlere şunu öneriyorum; ben şöyle yapıyorum mesela vaktin varsa bir yarım saat kırk dakika inşaatta ameleleri gözüme kestiriyorum bakalım ne yapıyor diye, nasıl davranıyor, el hareketleri neler, mimikleri neler bunları inceliyorum, bunları gözlemleyip hafızama atıyorum, bir kavga gördüm uzaktan nasıl kavga ediyorlar onu izliyorum veya hamal yükün altına nasıl giriyor, çünkü hocalarımız bize gözlem yapın demişlerdi, oyunculuğun iki temeli vardır Birisi gözlemcilik diğeri okumak bol bol okuyacaksın kitap okuyacaksın, şiir okuyacaksın, film seyredeceksin,  şu anda senaryo yazdığım için fırsat bulamıyorum, ama mesela ben bir gecede 3 tane DVD birden izliyodum, kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

    Karakter tercihiniz var mı?

    Tercihim yok, iddia ediyorum tipime karakterime uygun hangi rol olursa olsun oynarım homoseksüelde oynarım, nitekim Arka Sokaklar’ın 406 bölümünde toplum tarafından hafif kırık diye tabir ettiğimiz bir karaktere can verdim çevremden tepkiler geldi ama hiçbirisini umursamadım.

    Setler sizin için ne ifade ediyor?

    Ben bu işi severek yaptığım için, mesela bazıları sette iki saat fazla durduğu zaman yaygarayı koparır  öyle setler bilirim ki sabahladığımız zaman bile hiç söylenmedim  eski tiyatrocularımızın bir sözü vardır “tiyatro tozu yutan bir daha İflah olmaz” derler.  Allah izin verdiği sürece ben bu işi yapmaya devam edeceğim.

    Sizi yazmaya özendiren şeyler nedir?

    Ben yapı olarak sosyal Demokrat cumhuriyetçi bir yapıya sahibim, ülkemdeki çarpıklıkları görünce birilerinin bunlara el atması lazım diye düşündüm ve öyle yola çıktım, mesela ilk senaryom günahsız çiçeklerde Ensar Vakfı olayındaki çocuk tecavüzlerini basında takip ettim ondan sonra Maltepe’de Kartal’da çarpık bir ilişkide bir çocuğun katledildiğini haberlerde gördüm ve buradan yola çıkarak günahsız çiçekleri yazdım benim sinema anlayışım Yılmaz Güney sinema anlayışı az önce de bahsetmiştim Yılmaz Güney’in bir üçlemesi vardır, ( acı, ağıt, umut ) bunun içinde Yılmaz Güney toplumsal konulara değinmiştir, ben de  Yılmaz Güney Usta kadar olamam ama benim de hedefim onun gibi bir sinemacı olmak.

    Konularınızı nereden seçiyorsunuz senaryo yazarken ?

    Ben konuları mı toplumsal hayattan seçiyorum, yaşanmış hikayelerden seçiyorum yalnız en son yazmaya başladığım Hatta Teaserınıda yayınlamış olduğum soğuk isimli film senaryom, biraz böyle insanları şaşırtmak istediğim için hikayemde Can Dündar’ın mittırları olayını irdeliyorum orada da toplumsal konular var ama biraz da gerilim katmak istedim o değişik bir senaryo oldu.

    Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiniz yazarlar kimlerdir?

    Yılanların Öcü roman ile ilgili görsel sonucuBir yazar olarak benim En çok beğendiğim birincisi rahmetli Uğur Mumcu hemen hemen birçok kitabını okudum Hatta sakıncalı piyade hikayesini tiyatroya çevrilmişi şu anda elimde var eğer zamanım imkanım olursa kadro oluşturabilirsem onu bir salonda sergilemeyi ve oynatmayı düşünüyorum, Bir de Yaşar Kemal’in ince Memedi, Fakir Baykurt’ un Yılanların Öcü, Onuncu Köy birçok kitabını okudum, ben bu insanların çocukluğumdan beri okuduğum için yazmayı sevdiren bunlar oldu bana.

    En son okuduğunuz kitap hangisi ?

    Yaklaşık iki yıldır senaryo çalışmalarımdan dolayı Kitap okuyamıyorum,a ma en son okuduğum  Abdullah Çatlı’nın hayatını anlatan Reis Bir de Hilal Abbas’ın hayatını anlatan bay Hipo.

    Bu yıl bitmeden mutlaka desem ?

    Sponsor bulursam eğer ki bulmak için uğraşıyorum, günahsız çiçekler veya Soğuk filmi mi çekmeye hazırlanıyorum vizyona sokmayı düşünüyorum, işte bütün sıkıntım sponsor.

    “ben oyunculuğu seçtim, tekrar dünyaya gelsem yine de oyuncu olurdum”.

    Eğer yazar olmasaydınız hangi meslek ile uğraşmak isterdiniz ?

    Kesinlikle ve kesinlikle oyuncu olmak isterdim hala oyuncuyum, benim için oyunculuk bir yaşam felsefesi ilk evliliğimden oğlum var, ben onu sekiz  yaşındayken Rahmetli Kemal Sunal’ın filmlerinde oynattım ,üç tane filminde, sinemayı istemedi elektronik de uğraşmayı tercih etti, hayata atıldı ama ben oyunculuğu seçtim, tekrar dünyaya gelsem yine de oyuncu olurdum.

     

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler