More
    Ana SayfaRÖPORTAJNotre Dame Quasimodo Müzikali'nin Koreografisini başarılı bir şekilde üstlenen ve aynı zamanda...

    Notre Dame Quasimodo Müzikali’nin Koreografisini başarılı bir şekilde üstlenen ve aynı zamanda performans sanatçısı Ali Kemal Aydın ile tüm sanatsal faaliyetler takipçileri için müzikal hakkındaki fikirleri, kendi hayatı ve kariyeri ile ilgili Konuştuk

     

    “Müzikal” kelimesini etimolojik manada incelediğimizde; müzikle ilgili, içinde müzik öğeleri barındıran gibi anlamlar ile karşılaşırız.  Bir sahne ve gösteri sanatı türü olarak; kendisine özgü bir olay örgüsü barındıran, müzik, dans ve diyalogların olaylarla bütünleştiği duygusal veya eğlendirici sahne gösterisi ya da film şeklinde tanımlanabilecek olan müzikal ise “müzikal film” ve “müzikal tiyatro” adı altında iki ana formu bünyesinde barındırmaktadır. Çeşitli açılardan incelendiğinde müzikalin opera, dans, bale, tiyatro ve müzik gibi birçok sanat dalı ile iç içe geçmiş öğeler barındırdığı görülmektedir. Müzikali diğer teatral formlardan ayıran temel kıstas ise konunun “hareket, müzik ve diyalog” üçlüsüne eşit derecede önem verilerek işlenmesidir. Bu nokta, müzikalin izleyici üzerindeki etkisini açıklama konusunda oldukça önemlidir, zira eser izleyicinin daha geniş bir algı yelpazesine hitap etmektedir. İşlenen konunun ezgisel bir bütüne dayandırılması da; müzikalin ayırt edici özelliklerinden biri olarak sayılabilir. Olay örgüsünün aktarılma sürecinde kullanılan müzik, titizlikle seçildiği takdirde, müzikalin kitleler üzerindeki etkisini arttırabilmektedir. Bir diğer bileşen olan dans, birçok sanat dalında da kullanılmakla birlikte; müzikalde ezginin anlatımda yetersiz kaldığı bazı durumlarda devreye girebileceği gibi, doğrudan ezgi ile uyumlu bir bütünlük de oluşturabilmektedir. Ve eğer iyi bir koreografi (Adım tasarımcılığı, dans besteciliği) ile hazırlanmazsa ortaya berbat bir iş çıkabilir. Diyalog, müzikalin diğer bileşenlerine nazaran daha gölgede kalmış gibi görünse de, aslında bir hayli kritik bir noktada durmaktadır. Çünkü diyalog; müzik ve dans ile harmanlandığı taktirde izleyici adına daha akılda kalıcı bir konuma gelmektedir. Bizim konumuz Notre Dame Quasimodo Müzikali müzik, dans ve diyalogların olaylarla mükemmel bir şekilde bütünleştiği bu güzel oyunun Koreografisini başarılı bir şekilde üstlenen Türkiye’nin uluslararası kalitedeki en yetenekli ve başarılı sahne adamlarından olan, Koreograf, Eğitmen ve Performans Sanatçısı Sevgili Ali Kemal Aydın ile Sanatsal Faaliyetler takipçileri için röportaj gerçekleştirdik. Kendisini Sektörel Haber Merkezinde ağırladık ve merak edilenleri sorduk.

    Röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim Ali Kemal Aydın.

    Ali Kemal Aydın : Benim için bir zevk. Teklifiniz için teşekkür ederim.

    Bize biraz kendinden bahseder misin?

    Ali Kemal Aydın : 1983 yılının 8 eylül’ünde sanat burçlarından olan başak burcu olarak doğdum. İlk, orta ve lise eğitimimi Feyziye Mektepleri Vakfı Nişantaşı Işık Lisesi’nde başarıyla tamamladıktan sonra sanata olan düşkünlüğüm ve isteğimle bir yıl Yıldız Teknik Üniversitesi sanat tasarım fakültesinin modern dans bölümünde sayın Geyvan Mcmillan’nın bölüm başkanlığında ve davetiyle misafir öğrenci olarak bulundum. 2002 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Modern Dans bölümünü 1.sırada kazanarak 2008’de başarıyla mezun oldum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarındaki eğitimim süresince, klasik bale, çağdaş, modern ve caz dansları, anatomi, yoga, rapertuvar, drama ve oyunculuk ve birçok önemli eğitmenlerden almış olduğum farklı teknik ve disiplinlerle profesyonel sahne yaşantımdaki gelişimime çok ciddi tohumlar ekmiş oldum. Enerjimi, almış olduğum eğitimlerle ve yeteneğim ile birleştirerek profesyonel ekiplerde dans etmeye, performanslar sergilemeye, eğitimler vermeye ve koreograflık yapmaya da eğitim aldım süreçte başlamış oldum. Şuanda da bu bilgi birikimimi, güzel enerjimi ve yeteneğimi aktif olarak eğitmenlik, koreograflık ve performans sanatçısı olarak sürdürmekteyim.

    Sizi dansa yönlendiren şey ne oldu hayatınızda?

    michael jackson ile ilgili görsel sonucuAli Kemal Aydın : Beni dansa ve sahne sanatlarına yönlendiren en önemli unsur elbette başta ailem olmak üzere, ne mutlu ki aynı döneme denk gelebilme şansına sahip olduğum Michael Jackson diyebilirim. Ama elbette çocukluğumda izleyerek büyüdüğüm efsanelerden Fred Astaire, Gene Kelly, Ginger Rogers, Lisa Minelli, Bob Fosse ve bunlar gibi birçok özel isimlerin bu mesleğe aşık olmamda ve tercih etmemdeki etkisi tartışılmaz…
    Ve tabiiki, Lüküs Hayat, Hisseli Harikalar Kumpanyası, Ayşe opereti ve bunlar gibi birçok yerli eserlerimiz de çocukluğumdan bugüne içimdeki müzikal ve sahne ateşini başlatıp aşka dönüşmesini sağlayan güçlü unsurları olmuştur.

    mucizeler komedisi ile ilgili görsel sonucuTürkiye’de gerçekleştirdiğin projelerden bahsedelim mi?

    Ali Kemal Aydın : Türkiye’de gerçekleşip içinde yer aldığım ilk profesyonel proje 2004 yılında hayata geçen Most Prodüksiyonluğunda, Işıl Kasapoğlu yönetmenliğinde ve Beyhan Murphy koreograflığında, Büyük Usta Şener Şen’in başrolünde olup, Pamela Spence, Şevket Çoruh, Mirkelam, Meltem Cumbul, Özlem Tekin, Güven Kıraç, Melis Birkan ve Semaver Kumpanya oyuncularıyla Mucizeler Komedisi müzikali olmuştur. Bir sene İstanbul Akatlardaki Mustafa Kemal Kültür Merkezi’nde ve Türkiye’nin birkaç ilinde kapalı gişe olarak süren Mucizeler Komedisi müzikalimizin hemen ardından, Türkiye’nin ilk primadonnası Suzan Lütfullah’ın kızı Gülriz Sururi’ye hamileyken başrolünde oynadığı Ayşe opereti 60 yıl sonra yeniden 2005 yılında, Gülriz Sururi ve Engin Cezzar’ın yönetmenliğinde, Dolunay Soysert, Hazım Körmükçü, Ceyda Düvenci ve Sinan Tuzcuoğlu’nun başrollerini paylaştığı kadrosunda performans sanatçısı olma şansını yakaladım. Ardından Ayşe Nil şamlıoğlu nun yönetmenliğinde bana mastikayı çalsana adlı roman müzik halinde kısa süreli de olsa dansçı olarak yer aldıktan sonra uzun yıllar ortaklık ve eğitmenlik yaptığım Kıbrıs’taki Cranberries dans okulu öğrencilerimle koreograflığını yapıp sahneye koyduğum ve içerisinde performans da yapmış olduğum Grease ve Hair Spray müzikalleri de Kıbrıs basınında çok ses getiren eserlerden oldular.
    Tüm bu müzikal projelerin yanı sıra ilerleyen tarihlerde,

    Tarkan, Ajda Pekkan, Gülşen, Bengü, Göksel ve Hepsi Grubu gibi önemli isimlerle dans eğitmeni, koreograf ve performans sanatçısı olarak video klip ve konserlerinde çalıştım.
    Tarihler 2011 yılının son çeyreğini gösterdiğinde ise Türk ekibinden oluşan Disney’in sahne şovuna Alaaddin karakteriyle dahil olduktan sonra geçirmiş olduğumuz yoğun prova sürecinin ardından 23 Nisan 2012’de Donald Trump’ın da teşrifi ile Trump Towers Avm’deki tiyatromuzda muhteşem bir Gala ile start verdik. Profesyonel sahne hayatımın dönüm noktasını oluşturan dünya markası Disney Live macerasını bir yıla yakın

    Türkiye’de sahneledikten sonra Amerikalıların kendi orijinal kadrolarına dahil ettikler birkaç Türk performansçıdan biri olarak iki farklı Disney Live müzikali ile 2013’ten 2015’in sonuna kadar süren muhteşem bir dünya turnesinde inanılmaz bir deneyim, tecrübe ve vizyon kazanmış oldum. Disney Live müzikallerinde her 3 yılda bir oyunların yenilenmesi sebebi ile süresi dolan kontratımdan sonra Türkiye’ye dönüş her ne kadar buruk olsa da kısa bir sürenin ardından şu an halen devam etmekte olan Notre Dame’ın Kamburu Quasimodo Müzikali’ne koreograf ve performans sanatçısı olarak davet edilmem içimdeki sahne ateşini yeniden körüklemiş oldu.

    Çağdaş dansa nasıl bakılıyor ülkemizde?

    Beyhan Murphy ile ilgili görsel sonucuAli Kemal Aydın : Çağdaş dansa popüler kültür olarak televizyon da izlenen kliplerin içindeki dansa yönelik bakıyorlar ve Maalesef klip dansları Çağdaş dans olarak nitelendiriliyor. Ama Bu işin aslı çok uzun yıllara dayanıyor ve tekniklere dayanıyor içeriğinde baleyi  ana sanat dalı olarak alan Yani evet televizyonda izlediğimiz klipler ve vesaireler de aslında içinden sadece bir parçası . Çağdaş dans çok büyük yelpazesi olan bir dans türü Etnik dansları da barındırıyor, baleyi de barındırıyor,  kendi aralarında Ayrıyeten de branşlara ayrılıyor. Caz tekniği, hip hop tekniği ve bu teknikler ülkemizde de yeni yeni oturmaya başladı bunu da en iyi anlatan kişilerden birisi Beyhan Murphy’ dir Ankara’da modern dans okulunu Kuran isimlerden biridir işte Şu an İstanbul’da da böyle bir projeye imza attı ne kadar zor olsa da direnerek devam ediyorlar hala.

    Notre Dame Quasimodo Müzikalinin İçinde Yer Almak Nasıl Bir Duygu?

    Ali Kemal Aydın : Notre Dame Quasimodo Müzikalinde bulunmak gerçekten çok muhteşem bir duygu. Zamanında kitabını bi çok kez okuyup filmini ve 1999 yapımı müzikalinin videosunu defalarca ve Disney’in Fransa turnesinde Paris’te orjinalini bizzat izlediğim Victor Hugo’nun ölümsüz eseri Notre Dame’ın Kamburu eserinde yer almaktan gerçekten çok mutluyum.
    Ayrıca Nötre Dame’ın Kamburu müzikalinin benim için ekstra bir önemli yeri de Disney ile çıkmış olduğum Avrupa turnesiyle Fransa’nın Paris şehrinde canlı izlediğim, kulislerine davet edilip ekibiyle tanıştığım ve Esmeralda karakteriyle yakınlaşma durumunun olması… Bu güzel fırsatı tecrübe ve deneyimlerin sonucunda Türkiye’ye İstanbul’a geri döndüğümde böyle bir projenin karşıma çıkması bir tesadüf olmasa gerek diye düşünerek Kumbara Görsel Sanatları Topluluğumuzun kurucusu ve Türkiye’deki Notre Dame’ın Kamburu Quasimodo Müzikali’nin yönetmeni sevgili Vural Bingöl’ün davetiyle projeye yeni bir soluk ve enerji getirecek koreografilerimi gece gündüz ince eleyip sık dokuduğum yoğun çalışmalarla ekibe aktararak ve canlandırmış olduğum Phoebus karakteri ile başarılı ve keyifli bir oluşumun parçası olmaktan büyük keyif alıyorum.

    Önümüzdeki projeler neler?

    Ali Kemal Aydın : Önümüzdeki projelerin içerisinde şu an aslında biraz sürpriz olarak hazırladığımız en heyecan duyduğumuz ve provalarına daha yeni başladığımız yine Kumbara Görsel Sanatları topluluğu ile birlikte, yönetmenliğini Emir Kusturica’nın yaptığı, Goran Bregoviç’in unutulmaz bestesi Ederlezi ile hafızalarda yer alan 1988 yapımı seyircilerin gönlünde taht kurmuş Yugoslav filmi Çingeneler Zamanı (Time of the Gypsies) müzikalini ilk kez canlı performanslar’la hayata geçirmemiz olacak. Genelde insanların bildiği sadece filmi var.

    Vural Bey çok büyük bir müzikal ve tiyatro sevdalısı böyle bir çalışma içerisinde bizleri de barındırması gerçekten bizler için büyük bir şans şanslı görüyorum kendimi bu anlamda ne mutlu bize.

    Sorularımı cevapladığınız için çok teşekkür ederim. Röportajımızı sonlandırmadan önce sanatsal faaliyetler takipçilerine son kez söylemek istediğiniz bir şey var mı ?

    Ali Kemal Aydın :

    Sohbetimizi okuyan kişilere de okudukları için teşekkür ederim.

    Sürprizlere hazır olun ve takipte kalın…

    Bulunduğum bazı proje ve klipler :

    https://youtu.be/k9vTrQM0ZkM

     

    https://youtu.be/Q0AOteIZFEg

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler