More
    Ana SayfaRÖPORTAJFazla Mesai Tiyatro Grubu atölyesi bize kapısını açtı Grubun kurucusu Can Törtop'a konuk...

    Fazla Mesai Tiyatro Grubu atölyesi bize kapısını açtı Grubun kurucusu Can Törtop’a konuk olduk

    Temelleri 2009 yılında Kadıköy’de atılan ve halen içinde (tiyatro sevgisi ile dolu farklı iş kollarında çalışan) oyuncuların bulunduğu. Kadıköy Söğütlüçeşme Caddesi’nde mütevazı bir apartman dairesin de atölye çalışmalarını sürdüren. Fazla Mesai Tiyatro Grubunun  kurucusu Can Törtop’a konuk olduk. Sayın Törtop bizi çok güzel ağırladı. Sanatsal faaliyetleri ile ilgili takipçileri ve tiyatro severler için sorularımızı tüm içtenliği ile yanıtladı.

    İsmail Can Törtop kimdir ?

    İnsanın kendini anlatması kolay değil. Allah’ın bir kuluyum her şeyden önce.  Tiyatro için çalışan, daha iyi yerlere gelmesi için çabalayan bir insanım. “Tiyatro dünyası oyuncuları” isimli bir topluluğumuz ve tiyatro kursumuz var.

    Tiyatroya giriş amacınız nedir yada şöyle soralım bu güzel meslekte var olma isteğiniz nedir ?

    Tiyatroya bir amaç ile girilmez,  tiyatroya eğer bir amaç ile  girersen sonrasında devam edemezsin. Dünyada pek çok işi yapabilirsin ama tiyatro yapamazsın. Tiyatronun bir çekim alanı vardır seni içine çeker o çekim alanına giriyorsan geçmiş olsun. Oradan çıkamazsın benimde öyle bir çekim alanım oldu. Bu konuda  biraz şanslıyım. Yani lisede herkes gibi tiyatro yaparken o ara Balıkesir Büyükşehir Belediyesi de belediye tiyatrosu kuruyormuş bizim oyunu izlemişler genç oyuncuya ihtiyacımız var dediler ve beni davet ettiler hiç hesapta yokken bir baktım ki güzel bir eğitim şansı ile tiyatroya başlamışım. Hikayem böyle başladı sonra pek çok grupta devam ettim. Kendimi geliştirirken çeşitli  tiyatro kademelerinde eğitimler aldım, her türünü tanımaya çalıştım. Ustalardan bir şeyler öğrenmek için çabaladım . Uzun lafın kısası tiyatroya girmeye karar veremezsin onun içinde olursun, bir yandan da yaşamaya çalışırsın ve ben bundan dolayı çok mutluyum. İşimi severek yapıyorum kendi tiyatromuzu kurduk işte şimdi de onun mücadelesini veriyoruz. 

    Tiyatro Dünyası Oyuncuları adlı tiyatro grubu kaç yılında kuruldu?

    2012 yılında kuruldu ilk oyunumuz da Arapsaçı. 2013′ ün şubat ayında başladık “11 şubat ta” o yıldan beri hala büyük bir aşk ile devam ediyoruz. Kuruluş hikayemiz dersen ; ben hep huzurlu olduğum gruplarda yer aldım. huzur olmayan gruplarda durmadım oyunlar sergiledim. Daha sonrasın da artık Bizde bir şeyler yapalım düşüncesi ve isteği ile Ümmühan Kıldiş ile beraber kendi grubumuzu kurduk. Onun tiyatroya bakışı, tiyatroya olan aşkımız birbirine çok benziyor. Bu sebeple hem Tiyatro Dünyası Oyuncuları’ nda hem de Fazla Mesai Grubu’ nda birlikte hareket ediyoruz.

    Fazla Mesai Tiyatro Grubu’ nda eğitim görüp sonra da sahnede seyirci karşısına çıkan oyuncuların daha sonra kendi ayakları üstünde durabilmeleri için yardıma devam ediyor musunuz?

    Biz Ümmühan ile  beraber  2009’da Fazla Mesai’ yi kurduk bu kursun adı fazla mesai olsun dedik. Zaten onun da ismini kursiyerler verdi. Çeşitli şirketlere de eğitim vermeye devam ettik. Bizim şöyle bir düşüncemiz ve farkımız var biz oyun oynamadan tiyatronun öğrenilemeyeceğini düşünüyoruz. Bu zaten bizim konservatuvarların da büyük sıkıntısı insanların o kadar az tecrübeleri var ki insanlara teorik bilgi veriliyor. Pratik çok daha önemlidir onun için biz de öğrencilerimizin daha fazla sahneye çıkacağı bir yapı kurduk. Bunun faydalı olduğunu düşündüğümüz için insanları elimizden geldiğince sahneye çıkarmaya çalışıyoruz. Sonra ikinci kur sahnesi başlıyor. Bir senede 60 kere bütün sınıflar sahneye çıkıyor.  Bu güzel bir sayı bizim için hatta pek çok profesyonel tiyatronun ulaşamayacağı sayılar, zor oluyor bizim için ama böyle olmazsa da olmaz başka bir yolu yok. Yani derste anlatılanlarla tiyatro olmaz biz bunun bilincindeyiz. Profesyonellik boş bir laf tiyatro da yani profesyonel para kazanan anlamına gelir para kazananda iyidir diye bir şey yok. Amatör ruh profesyonel ruhtan iyidir. Tiyatro ilginç bir meslek. 50 yılını vermişsindir 20 yaşındaki bir çocuk çıkar gelir ve senden daha iyi oynayabilir. Bu sebeple ben oldum bu iş tamamdır diyemezsin hiçbir zaman. Birinin tecrübesini birinin birikimini arttırmak lazım ve yeni şeyler fark etmesini sağlamak lazım. İşte diyorlar ki ben çok iyi taklit yaparım yap bu seni iyi tiyatrocu yapabilen bir özellik değildir. Hatta oyuncuda yapmaz bu seni, oyuncu duygularını keşfeden ve ona göre bu duygularını yansıtan insandır ama durup dururken ben iyi taklit yaparım iyi bir oyuncuyum diye bir şey yok. Sorunun cevabına gelirsek; Biz 2. kurdan sonra da kursiyerlerimizi göndermiyoruz yeni oyunlar yapıyoruz, 5 yıldır devam eden var bu Fazla Mesai Tiyatro Grubuna kimseye git demiyoruz. Bizim için zor oluyor ama yinede tiyatro aşkı olan birisini vazgeçirmemeye çalışıyoruz ama diğer taraftan tiyatro da iş yok. Her yer konservatuvar her yerin konservatuvar olduğu yerde hoca yok birkaç tane iyi okul var bunun haricinde tiyatro bile yapmayan bir insanların ders verdiği bir yer konservatuvar zaten son dönemde çok kötü mezunlar çıkıyor ve bu mezunlar da iş arıyor. Yani bu üç bin kişilik bir camia  zaten üç yüz bin kişinin sanatçı olduğu bir yer enteresan bir yer olur üç yüz bin oyuncunun olduğu bir dünya da mümkün olmayabilir, olması da imkansız eğer olursa zaten memuriyet vardır. Yılda bin küsür mezun veriyor konservatuvar ne iş yapacak insanlar yani nerede tecrübe kazanabilir, kazanamıyor onun içinde insanların bir profesyonel tiyatroda devam etmeleri için daha çok çaba harcamaları gerekiyor, bir diğer taraftan bizim öğrencilerimizin neredeyse tamamı çalışan insanlar yani onlar zaten bu işten para kazanmak amaçlı burada değiller, onun için de bunları bir yerden bir yere yönlendirmiyoruz. Ajanslarla ve dizilerle hiçbir bağlantımız yok hiçbir yere göndermiyoruz, bizi arıyorlar ve biz yok göndermeyi düşünmüyoruz diyoruz ve bunun için gelenlere de gelmeyin diyoruz. Biz kimseye dizide oynamak için burada bir şey veremeyiz öyle bir şey de yok zaten kamera önü oyunculuğu diye yalandan bir şey çıkarmışlar ama böyle bir oyunculuk eğitimi ve tekniği yok onları da uyarıyoruz, dolandırıcılara kanmayın diyoruz biz oyunculuk çalışması yapıyoruz isteyen de kendi iş imkanını araştırıp buluyor. Ben öyle bir ajansa yada kuruma birini yetiştirmiyorum kendi profesyonel grubumuza aldıklarımız var oluyor da sık sık şimdi yeni oyunumuzda da iki yeni arkadaşımız olacak. Ama tabi ki herkesi bir yerde oynatma şansımız maalesef yok, onun için biz onlara birlikte oyun yapabilecekleri alanlar açmaya çalışıyoruz ve tiyatro aşkı içinde varsa sahneye çıkarmaya devam ediyoruz.

    İşten arta kalan zamanlarını değerlendirmek ve tiyatro yapmak isteyenlere burada ne tür eğitimler veriliyor?

    Oyunculuk eğitimi dışında herhangi bir eğitim verilmiyor, diksiyon başta olmak üzere beden dili çalışmaları, doğaçlama çalışmaları, sahne algısı egzersizleri, oyunculuk eğitiminin tüm içeriği burada var ama mesela işten arta kalan zamanımda bana sunum tekniği öğretin hocam diyene bir şey yapmıyoruz, bizim işimiz oyunculuk oyunculuk öğrenmek istiyorsanız buyurun bekleriz. Tiyatronun artıları vardır sahne rahatlığı kazandırır herkesten aynı şeyi duyuyoruz  “Sürekli doğaçlama yaptığımız için kalabalık önünde daha rahat konuşuyorum iş yerinde sunum performansım da arttı”. Artar ama biz ona özel bir egzersiz yapmıyoruz bunlar tiyatronun doğal faydalarıdır zaten. İnsanların hayata bakış açısını değiştiriyor, giyimi kuşamı değişiyor, ailesi ile ilişkileri değişiyor, sadece bizim yaptığımız bir şey de diyemem ben buna tiyatro bunu verir zaten.

    Son derece sempatik ve fikirlerinin çatır çatır arkasında duran güzel bir insansınız peki nasıl bir yönetmensiniz yani hem yönetip hem oynamak zor olsa gerek?

     Nasıl bir yönetmenim bilemem onun takdiri benim işim değil, ama hem oynayıp hem yönetmek evet hem zor hemde çok heyecan verici bir şey çünkü ben oyunun içinde olduğum zaman başka şeyler görüyorum, dışarıdan izlediğim de başka, iki farklı göz var iki farklı yönetmen türü vardır ben ikisininde içinde olduğum için mutluyum ben temelde oyuncu olarak zaten kendimi vasıflandırırım yani yönetmenlik sonrasında yaptığım bir şey ama temelde oyuncuyum ben oynamaktan daha büyük keyif alıyorum oyun bir yönetmene çok şey katıyor oyunculuk yapan yönetmenlerin oyunlarını izlediğinizde başka şeyler görürsünüz. 

    Oyunculuk yapmayan yönetmenlerin oyunlarını izlediğinizde başka şeyler görürsünüz bambaşka bir göz bambaşka bir reji algısı ben bu tarafını daha çok seviyorum yani hem oynayıp hem yönetmeyi.

    Neden tiyatroyu seçtiniz?

    Ben onu seçmedim o beni beni seçti bu bir üniversite sınavı gibi değil ki bu bunu seçeyim diyesin, tiyatroyu ben seçmedim ama içerisinde var olmak için her şeyi yaptım.

    Sahne sizin için ne ifade ediyor?

    Bilmiyorum yani evim gibi benim için en rahat yer en keyif aldığım yer orası kimisi oturup akşam içmeyi sever, kimisi ailesiyle oturmayı sever, benim ise içinde bulunmaktan en keyif aldığım yer orası yani bizim dekorda bizim evdekinden daha rahatım orada bir koltukla belki hikayeyi anlatıyoruz benim evimde daha büyük bir koltuk var bizimkisi dekor mutfak ama ben o mutfağın benim evim dekinden daha iyi olduğuna yemin edebilirim, daha samimi yani evimden daha iyi bir yer var ise o da sahne benim için ne anlam ifade ediyor bilmiyorum ama oraya aitmiş gibi hissediyorum kendimi. Birisi bir üçkağıt yapıp bizim oyunu oynama sayımızı azalttığında sinirleniyorum bunlar ticari sinirler gerginlikler değil bilakis evimi yıkmaya çalışan birisi varmış gibi hissediyorum.

    Oynamak istediğiniz özel bir karakter var mı?

    Oynamak istediğim özel bir karakter yok çok şükür her sezon yeni ve başka başka karakterleri oynuyorum. Bu çok keyifli ve heyecan verici bir şey. Yeni oyunları seçerken de yeni insanları, yeni hayatları oynama amacıyla oyunlar seçiyoruz.

    Tiyatronun hangi özelliği sizi etkiliyor?

    Daha öncede bahsettiğim gibi tiyatronun çekim alanı beni çok etkiliyor, güzel bir bakış açısı vardır “Tiyatro hayatın kendisinden bile gerçektir” bu çok önemli bir cümle. Hayat aslında yeterince gerçek değildir. herkes belirli roller oynar hayatta ve herkes sık sık yalan söyler. Halbuki tiyatro yalan’sızdır. Yani gerçekten daha gerçektir. Mesela Angela Merkel ; Kocasıyla hiç kavga ettiğini duydunuz mu veya gördünüz mü ? Ya da Emine Erdoğan eşi Tayyip Erdoğan’ı kıskanıp da kavga etmiyor mudur sizce ? Bu kişiler de insan değil mi? Ama bunları gerçek hayatta asla göremezsiniz. Ancak tiyatroda bu kişilerin hayatını izlerseniz insani yönlerini de görebilirsiniz.
    Mesela 3 boyut o kadar saçma ki Sanal Gerçeklik Gözlüğü çıktı diyor. Ne çok reklamı yapıldı sinemada 3 boyutlu gözlük var diye ya bırakın çocukça şeyleri tiyatro üç boyutlu işte buyurun. Kafana bir şey geçirip çocuk gibi bakmana da gerek yok burada var.
    İnsanlar daha çok tiyatroya gitse daha da imkanlar gelişecek. Sonradan bu sanal gerçeklik peşine takıldı insanlar gerçek ile işleri kalmadı niyeyse. Sosyal medyada bir yalan hayat yaşıyorlar arkadaşları ile tuhaf bir şeyler paylaşıyorlar ve olmadıkları şeylere inanıyorlar adam işsiz güçsüz adam cahil bir başarısı yok hayatta. Ama sosyal medyada bir bakıyorsun dünyanın en asil adamı kral o ona inanıyor çünkü gerçekten o kadar koptu ki insanlar aynaya dönüp bakmıyor. Sanal gerçekliği mucize zannediyorlar ne yapayım ben sanal gerçekliği veya kim ne yapsın sanal gerçekliği.

     

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler