More
    Ana SayfaRÖPORTAJDeğerli Yazar-Senarist-Eğitmen Nazan Arısoy ile keyifli bir röportaj yaptık.

    Değerli Yazar-Senarist-Eğitmen Nazan Arısoy ile keyifli bir röportaj yaptık.

    Edebiyat güzel sanatlardan biridir. Düşünce ve duyguların söz veya yazı halinde, güzel ve etkili bir şekilde anlatılması sanatıdır. Yazar’lar dünyadaki en güzel his olan ‘yazmak’ hissini kendilerini hem hobi hem meslek haline getirmeyi başarabilmiş yüce insanlar. Yazarlar, gecelerini gündüzlerine katıp sadece siz mutlu olun diye okuduğunuz bu kitapları yazıyorlar. Bu yazdıkları kitapları sadece para kazanmak için yazmıyorlar buna emin olabilirsiniz.

    Biraz düşünün, eğer bir kitap sizi en hüzünlü anınızda güldürüp, en neşeli anınızda hüzünlendirebiliyor ise ; Hayatınıza birazda olsa renk gelmiş demektir. Bu renk; sizi yeri, geldiğinde hayata bağlayıp, yeri geldiğinde sizi hayattan koparabiliyorsa bu güzel hissi yazarlara borçlusunuz, buna emin olabilirsiniz.

    Kitaplarını severek okuduğumuz yazarların, hayatlarını da merak ederiz genelde. Bir kitabı okuduğumuzda konusu kadar, yazarı hakkında da bilgi sahibi olmak isteriz. Özellikle kalemini çok sevdiğimiz bir yazarsa zamanla ona karşı hayranlık duymaya başlar ve karakterini merak ederiz.

    Bizde bu yüzden değerli yazar Nazan Arısoy ile keyifli bir röportaj yaptık. Bizi kırmayıp soruları tüm içtenliğiyle cevapladığı için kendisine teşekkür ediyoruz.

    Bize Kendinizden Bahseder misiniz ?

    Gazeteci bir baba ve edebiyat öğretmeni bir annenin çocuğu olarak 1976′ da  İstanbul’da doğdum. Anadolu’ nun bir çok ilinde eğitim aldım. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Türkçe Bölümü 1998 mezunuyum. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Reklam ve Halkla İlişkiler 2002 mezunuyum. Hem öğrenci, hem çalışan olarak devam ettiğim iş hayatımda, Türkçe öğretmeni, Eğitmen, Üst düzey yönetici asistanı, Müşteri ilişkileri uzmanı ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü pozisyonlarında görev yaptım. Sonrasında yazarlığa geçtim. Eğitmen yazar ve senarist olarak iş hayatıma devam ediyorum, üç çocuk annesiyim kalabalık bir ailem var. En son olarak  bugün yani Dünya Kadınlar Günü olan 8 martta Frida Kahlo isimli kitabım çıktı şu an onun heyecanını yaşıyorum.

    Sizi yazmaya özendiren şeyler nedir?

    Babamın gazeteci, annemin de edebiyat öğretmeni olması beni edebiyata sürükledi. Babamın daha önce yazdığı kitapları ve köşe yazıları ile birlikte on yaşında daktilo ile tanıştım. küçük avuçlarım ile tıkır tıkır babamın söylediklerini yazıyordum sonra küçük küçük hikayeler yazmaya başladım lise çağlarımda ve yaşam koçluğu yaptığım dönemde dinlediğim hikayeleri de sentezleyerek gerçek yaşam öyküleri ile birlikte değişik bir yazma hayatı başladı benim için.

    “Mış gibi yaşıyorlar”

    Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?

    Seçtiğim konular insan, ilişkiler insanlara ayna tutmayı seviyorum ben aslında. Genelde kitaplarımı bu yönde yazıyorum, kişilerin yaşadıkları, hissettikleri ile yansıttıklarının aynı olmadığına inanıyorum o yüzden de bekledikleri gibi ilişkileri yaşayamıyorlar kendilerini doğru anlatamıyorlar. Mış gibi yaşıyorlar;  Aşk varmış gibi, mutluymuş gibi, seviyormuş gibi hepsi mış gibi.  O yüzden de gerçek bir duyguyu yakaladıkların da sahip çıkmalarını istiyorum. Onlara kendilerini fark ettirmek istiyorum. Gerçek bir aşkla karşılaştığınızda ya da çok sevildiğinizi bildiğiniz bir dostunuz olduğunda bir takım ufak tefek zihin oyunları ve sorunlar yüzünden çabuk insan harcamamalarını önermek için yazıyorum. İnsan kazanmak her zaman için daha kıymetli bir şeydir.

     Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız?

    Yazarım; Çünkü yazmak beni gerçekten ruhsal anlamda mutlu eden bir eylem, şimdi kimse okumayabilir sonra çok kişi okuyabilir bilemeyiz. Kimsenin okumayağını da zannetmiyorum herhalde dünyadaki insanların bir anda yok olması falan gerekmekte  kimsenin okumaması için.

    En son hangi kitabı okudunuz?

    Stephen Hawking ‘in kitaplarına bir ara ilgim oldu onun neredeyse bütün kitaplarını okudum diyebilirim. Dan Brown’ a ciddi anlamda hayranım ruhumu alıp başka bir taraflara götürüyor inanılmaz bir matematiği ve anlatımı var.

    “Yazmak benim için bir yaşam şekli”

    Neden bu mesleği seçtiniz?

    Sustuklarımızı yazmak, sessizliğin çığlığı ile biraz olsun hayatı silkelemektir. Susanların, hayallerini konuşamayanların hatta hayal etmekten korkanların sözcüsü olurken kendi içimde biriktirdiklerimi de dışarı akıtıyorum. Bu şahane bir his. Yazmak benim için bir yaşam şekli.

    Eğer yazar olmasaydınız hangi işle meşgul olmak isterdiniz?

    Yazar olmasaydım mimarlık olabilirdi belki mimarlığa karşı çok ilgim var. Özellikle iç dizayn mimarlığı merak uyandıran bir şey ve her seferinde yeni bir şey yaratma hevesi var zaten bende. Muhtemelen de o mesleği ondan seçerdim diye düşünüyorum.

    “Eğer araştırmadan yazarsanız o bilgiye de saygısızlık, okuyana da saygısızlık”

    Yazmak isteyen ancak nasıl yazmaya başlaması gerektiğini bilmeyenler için tavsiyeleriniz var mı?

    Eğer Yazar Olmak istiyorlarsa önce dinlemeyi öğrenecekler, insanları dinleyecekler, algılarını yüksek tutacaklar, çevreyi çok iyi gözlemleyecekler, mutlaka bir yerlerden beslenecekleri bir kaynak bulmaları gerekiyor yazmak için ve kendilerine inanmaları gerekiyor. İlk etapta yazdığınız şeyler güzel olmayabilir, çoğu insan burun kıvırabilir. Hatta kendiniz bile yazdıklarınızı beğenmeyebilirsiniz çöpe atabilirsiniz bu sizi yıldırmasın diyorum. İyi gözlemleyin iyi dinleyin iyi şeyler çıkacak ve mümkünse hakikaten bir dostunuza anlatır gibi konuşur gibi yazmaya başlayın, ondan sonra bakıyorsunuz ki kendinize ait bir dil geliştirmişsiniz. Sizce yazılıyor yazdığınız şeyler. Bol bol kitap okuyun bilmedikleriniz hakkında bilgi edinin mutlaka araştırın çok önemli eğer araştırmadan yazarsanız o bilgiye de saygısızlık, okuyana da saygısızlık. Günce ile de başlayabilirler mesela kendi güncelerini tutarak başlayabilirler, okusunlar sonra yazdıkları günceleri. O zaman anlayacaklar. Burada bir de şu var tabii ki herkesin yazma yeteneği olmak zorunda değil herkesin farklı farklı yetenekleri vardır bu hayatta onu keşfetmeleri gerekiyor… Yazmak, resim yapmak, spor yapmak, dostlarla sosyalleşmek gibi.

    “Aşk dünyadaki en güzel duygu bana göre ama dünyada tam manası ile yaşanamayan bir hale geldi”

    Son olarak sanatsal faaliyetler takipçilerine söylemek istediğiniz bir şeyler var mı ? 

    Frida Kahlo sekizinci kitabım oldu dördü biyografik roman, dördü de aşk ve ilişkiler üzerine hala yazmak istediğiniz konu nedir diye sorsa birisi;  Yine aşk derim çünkü aşk dünyadaki en güzel duygu bana göre ama dünyada tam manası ile yaşanamayan bir hale geldi. Özellikle buna dikkat çekmeyi ve insanlara bu yönde ayna tutmayı çok istiyorum.

     

    CEVAP VER

    Lütfen yorumunuzu giriniz!
    Lütfen isminizi buraya giriniz

    Yeni İçerikler