Çok küçük yaşlardan itibaren sanatsal anlamda pek cok projede yer almış üstün yetenekli Gazel Yüksel ve annesi Özlem Yüksel ile bir araya geldik.

Oyunculuk tüm Dünya ülkelerinde ve özellikle Türkiyede çok güzel bir meslek olarak biliniyor. bir bakıma öylede sayılır. Hayatını tamamen değişebilir, insanların sizlere saygı duymasını, hayran kalmasını sağlayabilirsiniz. Eğer sevilir ve iyi bir proje yakalarsanız maddi anlamda çok iyi paralar da kazanabilirsiniz. Eğer çok lüks bir hayat hayal ediyorsanız hayallerinizi gerçekleştirmek için ideal bir meslek. Hayran olduğunuz kişiler ile aynı projeler de yer alabilirsiniz. Ve çocuk oyuncular Dünyamızı güzelleştiren biricik çocuklarımız için her zaman en iyisini isteriz. Özlem Yüksel de böylesine güzel duygular besleyen bir anne ancak bu seferki röportaj konuğumuz özlem hanımın kızı Gazel Yüksel. Çok küçük yaşlardan itibaren sanatsal anlamda pek cok projede yer almış üstün yetenekli Gazel Yüksel neler yapmış diye sorarsanız röportajımız başlıyor keyifli okumalar.

Bize biraz kendinden bahseder misin?

“İstanbulun Üsküdar ilçesinde doğdum. Dört kardeşten üçüncüsüyüm. Kalabalık bir ailede büyümek çok güzel bir duygu. Ailem ile vakit geçirmeyi çok seviyorum. Dans etmeyi ve Sokak hayvanlarıyla ilgilenmeyi çok seviyorum. Küçüklüğümden beri oyunculuk yapıyorum”.
Kaç yaşındasın?
“10 yaşındayım”
Hangi okula gidiyorsun, okulu seviyor musun?

“Orhan Seyfi Orhon ortaokuluna gidiyorum. Aynı zamanda Müfit Aytekin oyunculuk kursunda ders aldım ve oyuncu koçum Müfit Aytekin’e teşekkür ediyorum. Evet okulu ve öğretmenlerimi arkadaşlarımı çok seviyorum. Okulda başarılı olmam da öğretmenlerimin ve annemin çok emeği var. Bende onların verdiği emeğe saygı duyup derslerime çok çalışıp onlara layık bir öğrenci ve evlat olmaya çalışıyor, takdir ve teşekkür almak için emek sarfediyorum.
Oyunculuk yapmayı seviyor musun?

“Evet sanatsal olan her türlü faaliyete ilgi duyuyorum Tiyatro, Sinema, Resim, Müzik bu ve buna benzer daha sayamadığım birçok sanat dalları var. Bunlar benim oyunculuğu sevmemi sağlıyor.Çünkü sanat insanların ruhuna işleyen bir ilaç gibidir”.
Çok Okuyan mı Çok Gezen mi bilir? Derler. En çok kitap okumayı mı gezmeyi mi seviyorsun ?

“Bence çok gezen daha iyi bilir… Çünkü görsel açıdan görmek akılda kalma açısından daha sağlıklıdır. Gezmeyi de kitap okumayı da çok seviyorum. Gezmenin de kitap okumanın da insana çok şey kattığını düşünüyorum ve herkese tavsiye ediyorum”.
Oyunculuk yapmak nasıl bir duygu mesela yaparken zorlanıyor musun?

“Oyunculukta başarılı olmayı önemsiyorum. Oyunculuk yaparken mesela verilen karaktere odaklanıp onu en güzel şekilde yaşatarak oynarken bazen ağlaman gerekiyor, bazen gülmen, bazende kötü davranman yani karakter neye göre yazılmışsa o duyguyu yaşayarak oynuyorum.Oyunculuk yaparken zorlanmıyorum çünkü bunun eğitimini değerli hocalarımızdan ve değerli oyunculardan aldıktan sonra bütün teknikleri gerek set ortamında gerekse aldığımız eğitimlerde bunu bize öğretiyorlar”.
Bunu hep merak ettim bu soru kısmeti sanaymış korku filmlerinde rol alan bir sürü çocuk oyuncu arkadaşın var ve korku filmi adı üstünde çocuklara yönelik bir şey değil bu tür filmlerde rol alırken ruh halin nasıl muhtemelen annen baban izletmiyordur sonrasında?


“Korku filmi dediğimiz zaman Büyük insanların korkuları olduğu gibi benimde endişelendiğim ama bu sektörde neticede bunun bir sahneden ibaret olduğunu bildiğim için korkmadığım bir ruh halim vardı. Nedeni… Küçük yaşlardan itibaren o kadar değişik karakterler canlandırdım ki aynı zamanda çalıştığımız yapım şirketleri ve değerli yönetmenlerimiz çocuk oyuncularla alakalı çok güzel bir dizi önlemler alıyorlar. Mesela bu tür korku filmlerinde veya şiddet aksiyon olan sahnelerde muhakkak bir veya iki pedagok bulunduruyorlar ve setteki bütün herkes sigortalanıyor. Annemin demesine göre burada oyuncu sendikalarının değerini bir daha anlıyoruz. Korku filmlerinin kamera arkasında bazen o kadar gülüyoruz ki anlattığım zaman çok şaşırıyorlar. Annem ve Babam bize bu tür filmlerde oynuyor olabilirsiniz fakat bunları izleyemezsiniz diyerek… İzlemememiz konusunda uyarıyorlar. 13 yaş üzeri olduğu için bırakmıyorlar. Bu arada oynadığım korku filmi (Necroman) gerek yurt dışı ve ülkemizde birçok festivalde 11 ödül aldı başta yönetmenimiz Ercan Er ve makyöz Çiğdem Karakaş olmak üzere bütün ekibe emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum”.
Büyünce ne olmak istersin diye sorarlar sen ne olmak istiyorsun oyuncu olarak devam etmekmi yoksa kafanda başka bir meslek var mı?

“Büyüyünce daha iyi bir oyuncu olmak istiyorum. Fakat okuyup aynı zamanda veterinerliği yedek bir meslek olarak yapmak istiyorum. Çünkü hayvanları çok seviyorum”.
Ünlü isimler ile kamera karşısında oynarken neler hissediyorsun?

“Ünlü oyuncularla aynı sahnede oynadığım zaman kendimi çok şanslı hissediyorum. Aynı sahneyi paylaştığım her ünlü oyuncudan bir şeyler öğrenip oyunculuğumu dahada geliştiriyorum. Ve bana çok şey kattığına inanıyorum. Mesela bir anımı anlatayım: Kış güneşi dizisinde oynarken değerli oyuncu abim Hakan Boyav ile aynı sahnede baba kızı oynuyorduk. Bu dizide farsça konuşmamız gerekiyordu. Farsça bilmiyorum ama dilim yatkın olduğu için ezber yapıyordum. Hakan abim prova yapıyordu bende ona gel beraber okuma provası yapalım dedim. Ve sahnemiz o kadar güzel oldu ki abim beni takdir etti. Bu benim için gurur verici bir olaydı. Hakan boyav gibi usta bir oyuncunun beni takdir etmesi beni çok sevindirmişti.

Aynı şekilde Sibel can ve Emre kınay’ın başrollerini oynadığı Sevdanın Bahçesi dizisinde bende Suriyeli ünlü bir piyanisti oynayan Mehmet bozdoğan’ın kızı olarak oynadım. Bu benim için gurur vericiydi”.
Bos zamanların da en cok ne yapmayı seviyorsun ?

“Boş zamanlarımda bisiklete binmeyi, arkadaşlarımla oynamayı, sokağımızdaki hayvanlara bakıp onları beslemeyi,kitap okumayı,çizgi film izlemeyi,balkonumuzda ufak tefek ektiğimiz bitkiler ve sebzelerle ilgilenmeyi kısacası her çocuğun yaptığı şeyler işte bende bunlarla vakit geçiriyorum”.
Oyunculuk zor mu?

“Oyunculuk bana göre zor gelmiyor. Ben bunu böyle değerlendiriyorum. Bir insan hangi meslekten olursa olsun işini severek yapıyorsa bu onun için zor olmuyordur. Fakat bir insan sevmediği yada ilgi alanı olmadığı bir işte mecburen çalıştığında verimli olur elbette fakat işini severek yapan kişi kadar verimli olamaz. Yönetmenlerimiz de bir sahneyi çekerken bazen çok fazla yoruluyorlar .Mesela profesyonel bir oyuncunun sergilediği oyun çok çabuk ve güzel oluyor.Ama profesyonel olmayan bir oyuncunun sergilediği oyunda yönetmenlerimiz tarafından fark ediliyor. Burada bu örneği vermemin sebebi işi güzel yapmak var birde çok güzel yapmak var hani şöyle de değerlendirebilirim okulda sene sonu aldığımız karnede geliştirilmeli,iyi, ve çok iyi burada bu kademeleri yükseltmek istiyorsan işini severek yapacaksın. Bende öyle yapmaya çalışıyorum”.
Neden oyunculuk?

“Annemin yakın bir arkadaşı oyunculuk ajansında çalışıyordu. Annemin arkadaşıyla buluşmaya gittiğimizde arkadaşıyla tanıştım çok konuşkan bir çocuk olduğum için ajansına davet etti. Bir iki deneyimden sonra oyunculuğun herhangi bir karaktere bürünmek olduğunu görünce eğlenceli geldiği ve ilgimi çektiği için devam etmeye karar verdim ve annem de bana bu konuda hep destek oldu ve olmaya devam ediyor”.
Takipcilerimiz bundan önceki yer aldığın projeleri de merak ediyor Gazel daha önce hangi projelerde yer aldığını bizimle paylaşırmısın?

“Bundan önceki yer aldığım projeler Kızım, Kırgın çiçekler, Elif , Kış güneşi, Baharı beklerken , Sevdanın bahçesi, Zengin ve yoksul (Tv filmi) , Baba candır (58.bölüm), Hayat dediğin vb”.
Son olarak abilerine ,ablalarına bir mesajın varmı?

“Evet var… Sanatsal faaliyetlerin içinde hep var olun ve keşfedin. Son olarak Sevgili Atamızın şu sözünü söylemek isterim”. “Hepiniz Milletvekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz. Hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz fakat SANATKAR olamazsınız.Mustafa Kemal Atatürk“.